Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/17391 E. 2022/2850 K. 09.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17391
KARAR NO : 2022/2850
KARAR TARİHİ : 09.03.2022

Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2020 tarihli ve 2019/663 esas, 2020/46 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli … hakkında, 07/11/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 29/01/2019 tarihli ve 2018/63403 soruşturma, 2019/80 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda haklarında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterildiği, kararın 09/02/2019 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek 10/05/2019 tarihinde infazı için Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 29/05/2019 tarihli ve 2019/862 DS sayılı çağrı yazısının 01/06/2019 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 12/06/2019 tarihli uyarı yazısının tebliğe çıkarıldığı, yurtdışında olduğundan bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adresine bu kez MERNİS şerhi düşülerek tebliğe çıkarıldığı, 01/07/2019 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 26/07/2019 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Erteleme kararı kaldırılarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 02/10/2019 tarihli ve 2018/63403 soruşturma, 2019/12990 esas, 2019/10208 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/01/2020 tarihli ve 2019/663 esas, 2020/46 sayılı kararı ile “sanığın beraatine ve sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanması hususunda, gereğinin takdir ve ifası için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunulmasına” karar verildiği, kararın 03/03/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/01/2019 tarihli ve 2018/63403 soruşturma, 2019/80 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlâl etmekte ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın beraatine ilişkin Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2020 tarihli ve 2019/663 esas, 2020/46 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, sanığa gönderilen ihtarlı uyarı yazısının usulsüz tebliğ edildiği ve bu nedenle sanığın yükümlülükleri ihlâl etmekte ısrar etmiş sayılamayacağı gerekçesiyle beraatına karar verildiği anlaşılmış ise de,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan, “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında … beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.”, 191/3. maddesinde “Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” ve 191/4-a maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,…hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde yer alan, “Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,…hallerinde verilir.” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında;
Somut olayda, Mahkemesince Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından sanığa yapılan uyarı tebligatlarının usulsüz olduğu kabul edilerek sanığın “beraatine” karar verilmiş ise de, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan davada yapılan delil değerlendirmesi sonucunda “kovuşturma şartı” olan “ısrar koşulunun” gerçekleşmediği kanaatine ulaşılması durumunda Mahkeme tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın “beraatine” karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2020 tarihli ve 2019/663 esas, 2020/46 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık … hakkında, 07/11/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/01/2019 tarihli ve 2018/63403 soruşturma, 2019/80 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini takiben, sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlâl etmekte ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2020 tarihli ve 2019/663 esas, 2020/46 sayılı kararı ile; “sanığın beraatine ve sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması hususunda, gereğinin takdir ve ifası için Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunulmasına” karar verilmiştir.
Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesince, sanığa gönderilen ihtarlı uyarı yazısının usulsüz tebliğ edildiği ve bu nedenle sanığın yükümlülükleri ihlâl etmekte ısrar etmiş sayılamayacağı gerekçesiyle beraatına karar verilmiş ise de,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan, “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında … beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.”, 191/3. maddesinde “Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” ve 191/4-a maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,…hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklinde ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-a maddesinde yer alan, “Beraat kararı; a) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,…hallerinde verilir.” şeklindeki ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223. maddesinin 8. fıkrasında yer alan, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında;
Mahkemesince açılan kamu davası hakkında, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmesini beklemek üzere durma kararı verilmesi gerektiği, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanık hakkında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiğine ilişkin şekil şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle beraat kararı verilmesi halinde aynı suçtan tekrar kovuşturma yapılmasının mümkün olmayacağı, bu halde kamu davasının açılması bir şarta (yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme şartına) bağlanmış olduğundan, mahkemece ısrar şartının gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, 5271 sayılı Kanun’un 223/8-2. cümlesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği, ayrıca, dosyanın kesin olarak sonuçlandırılması ve davanın esasını çözen beraat kararıyla yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanki durma kararı verilmişcesine, denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesi için dosyanın Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilerek hükmün karıştırılması kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, Mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden CMK’nın 223/8. maddesinin 2. cümlesi gereğince “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın beraatine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından, Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2020 tarihli ve 2019/663 esas, 2020/46 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.