Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/17347 E. 2023/4522 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17347
KARAR NO : 2023/4522
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/945 E., 2021/1053 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar…e… müdafii Av. …’nun süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.01.2021 tarihli ve 2017/382 Esas, 2021/29 Karar sayılı kararı ile sanık …’ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkraları, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca; sanıklar… ve…’in uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkraları, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 16 yıl 3 ay hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve sanıklar… ve… hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 24.06.2021 tarihli ve 2021/945 Esas, 2021/1053 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; tüm sanıklar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün hukuka uygun bulunması nedeniyle temyiz istemlerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Suç yeri itibarıyla emniyet değil jandarma yetkili olup, usul ve yasaya aykırı delillere göre hüküm kurulması nedeniyle bozma kararı verilmesi gerektiğine,
3. Esasa etkili delillerin toplanmadığına, eksik soruşturma yürütüldüğüne,
4. Temyiz dışı sanık …’ın fail olarak cezalandırılması gerektiğine,
5. Muhbir konumunda olmayan …’ın diğer sanık …’i yakalamak amacıyla kışkırtıcı ajan olarak kullanıldığı olayda, sanığın suç işleme kastının bulunmadığına,

6. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine,
7. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, ayrıca söz konusu maddeden ek savunma hakkı verilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığına,
8. Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına,
9. Eylemin yardım etme niteliğinde olduğuna,
10. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
11. Sanığın yokluğunda dinlenen tanık beyanlarının sanığa okunmaması ve diyeceklerinin sorulmaması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığına,
İlişkindir.
B. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçu sabit olmayan ve hakkında yeterli, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak delil bulunmayan sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
3. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
4. Somut olayın aydınlatılması için keşif icrası gerektiğine,
5. Adli arama kararı alınmadan yazılı arama emrine istinaden araç araması yapılamayacağına,
6. Tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlenmeleri gerektiğine,
7. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığına,
8. Temyiz dışı sanık …’ın muhbirlik görevini aştığı ve gizli soruşturmacı gibi davrandığı dikkate alındığında, yasak usulle elde edilen delilin hükme esas alınamayacağına,
İlişkindir.

C. Sanık … müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Somut delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
4. Somut olayın aydınlatılması için keşif icrası gerektiğine,
5. Adli arama kararı alınmadan yazılı arama emrine istinaden araç araması yapılamayacağına,
6. Tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlenmeleri gerektiğine,
7. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığına,
8. Temyiz dışı sanık …’ın muhbirlik görevini aştığı ve gizli soruşturmacı gibi davrandığı dikkate alındığında, yasak usulle elde edilen delilin hükme esas alınamayacağına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Hakkında verilen beraat hükmü kesinleşen temyiz dışı sanık …’ın sanık …’in uyuşturucu madde sevk edeceğine dair ihbarı ile sanıklar…,…e…’in silah ve uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına dair istihbari bilgi üzerine, Cumhuriyet savcısının talimatıyla sanık …’in ikameti çevresinde yapılan gözlemde ikamet önünde bekleyen sanık …’ın elinde bulunan büyük siyah poşeti ikametin karşısındaki çalılıklara bıraktığı, 15-20 dakika sonra sanık …’in aracıyla geldiği, aracın sağ ön koltuğundan inen şahsın Turğay ile birlikte şüpheli hareketlerde bulunması nedeniyle müdahale edileceği sırada kaçtığı, Turğay’ın kaçan şahsın… olduğunu beyan ettiği,…’in aracında bulunan 3 adet çuval ile Turğay’ın çalılıklara bıraktığı 1 adet poşet içinde toplam net miktarı 17.053 gr olan esrar ele geçtiği tespit edilen olayda;

Dosyada mevcut HTS kayıtlarının dökümü sonucu tanzim edilen bilirkişi raporuyla olay tarihi öncesinde sanıkların çok sayıda konuşma ve mesaj kayıtlarının tespit edildiği;…’in suça konu esrarı aracıyla taşıdığının sabit olduğu, ayrıca çalılıklarda bulunan esrarı almak amacıyla…e…’in ikametine gittiği,…’in uyuşturucu maddeleri temyiz dışı sanık …’ın tehdidiyle taşıdığı yönündeki beyanının suçtan kurtulma amacına yönelik olduğu; Turğay’ın olay anında elindeki poşeti çalılıklara bıraktığı, içinde ne olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, somut deliller göz önüne alınarak suçtan kurtulma amacına yönelik inkara dayalı savunmasına itibar edilemeyeceği;…’in… ile birlikte esrar yüklü araçla seyir halinde olduğu ve… ile birlikte olay yerine geldiği, hem araçta hem ikameti önündeki çalılıklarda esrarın ele geçtiği, ihbarın… hakkında olduğu, arama yapılan araçtan inerek kaçtığı, yakalamanın… ve Turğay yönünden yapıldığı, yakalamadan hemen önce olay yerinden kaçan…’in esrardan haberi olduğu; tüm sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde üzerlerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işledikleri vicdani kanaati ve gerekçesiyle sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, sanıklar… ve… yönünden şartları oluşmadığı halde takdiri indirim uygulanarak eksik ceza tayin edilmesi nedeniyle hükümlere yapılan eleştiri dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanıklar…e… Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanıklar arasındaki iştirak iradesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı; soruşturmanın niteliği gereği hükme esas alınabilecek tüm delillerin toplandığı, keşif delilinin hükme etkili ve esaslı bir sonuç doğurmayacağı, nakletme eyleminin suça konu uyuşturucu maddenin ele geçtiği araçla yapılacağına dair somut delil bulunmadığından yazılı arama emrinin yeterli olduğu, adli arama kararının bulunmamasının aramanın ve ele geçen delilin hukuka aykırı sayılmasına neden olamayacağı, nitekim çalılıklarda ele geçen uyuşturucu maddenin atıl halde olduğu ve arama kararı ya da yazılı arama emri gerekmediği, ihbar formunda ve olay tutanağında imzası bulunan Ali’nin tanık sıfatıyla dinlenmesinin yeterli olduğu, tüm tutanak mümzilerinin tanık sıfatıyla dinlenmesi gerekmediği gibi sonuca etkili olmadığı, sanık … için 12.10.2017 tarihli birinci celsede ve sanık … için 22.01.2019 tarihli yedinci celsede
haklarında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verildiği, suça konu uyuşturucu maddelerin tek bir araçta toplanarak nakledilmesi yönünde tüm sanıkların fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket ettikleri anlaşılmakla sanıklar müdafilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş; hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümlerde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanıklara verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği” ihtarı belirtilmeyerek 5237 sayılı Kanun’un 52 inci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranıldığı, değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanıklar arasındaki iştirak iradesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı; soruşturmanın niteliği gereği hükme esas alınabilecek tüm delillerin toplandığı, sanık için 12.10.2017 tarihli birinci celsede hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verildiği, suça konu uyuşturucu maddelerin tek bir araçta toplanarak nakledilmesi yönünde tüm sanıkların fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket ettiği, tanık dinlenen celselerde sanık ve müdafiinin hazır olduğu ve beyanlarının alındığı, sanık yönünden her ne kadar nakletme eylemi tamamlanmış olmasa da aracında uyuşturucu madde bulundurduğu sabit olmakla suçun tamamlandığı, somut olayda fail olarak hareket ettiği, 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi kapsamında eyleminin suça yardım niteliğinde olmadığı, beraat eden temyiz dışı sanık …’ın somut olayda aktif bir eyleminin bulunduğuna dair sanığın aleyhe beyanı dışında her türlü şüpheden uzak ve kesin nitelikte delil bulunmadığı, …’ın eyleminin ihbar etmekten ibaret olduğu, kışkırtıcı ajan ya da gizli soruşturmacı olarak değerlendirilmesini gerektirecek başkaca bir eyleminin de tespit edilemediği anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş; hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilenler dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
1. Suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinden sonra, sanık … hakkında temyiz dışı sanık …’ın aleyhe soyut beyanları ile içeriği tespit edilemeyen HTS kayıtları dışında yeterli delil bulunmadığı aşamada, sanık …’in soruşturma ve kovuşturma aşamalarında istikrarlı olarak sanık

Mehmet’in olay yerinden kaçtığını beyan ederek, sanık …’in suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği anlaşılmakla; sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği” ihtarı belirtilmeyerek 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılması,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanıklar…e… Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) harfiyle gösterilen bentte açıklanan nedenle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 24.06.2021 tarihli ve 2021/945 Esas, 2021/1053 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükümlerinin,
Hüküm fıkrasının, sanıklara verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafına “…geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükümlerindeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıklar…e… hakkındaki salıverilme taleplerinin REDDİNE,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B-1) ve (B-2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 24.06.2021 tarihli ve 2021/945 Esas, 2021/1053 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci
fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.05.2023 tarihinde karar verildi.

(K.O.) (K.O.)

KARŞI OY GEREKÇESİ
Olaya ilişkin soruşturmanın 20.12.2016 tarihli muhbir ihbar formundan anlaşıldığı üzere hakkında beraat hükmü kesinleşen inceleme dışı sanık …’ın ihbarı ile başladığı, ihbar içeriğine göre sanık …’in yüklü miktarda esrarı il dışına sevk edileceğinin … tarafından kolluğa söylendiği, bu ihbar üzerine Cumhuriyet savcısına haber verilerek 24.12.2016 tarihli olay tutanağında belirtildiği şekilde uyuşturucu ticaretinin gerçekleşeceği yerde takibat başladığı, sanık …’in bulunduğu ikametin önüne sanık … ile birlikte bir kişinin, suç konusu uyuşturucu maddelerin bir kısmı ile, geldiği olay yerinde…’in yakalandığı, diğer kişinin kaçtığı ve yapılan ilk tespitte kaçan kişinin sanık … olduğu tutanak altına alınmıştır.
Yargılama sırasında görevlendirilen bilirkişi tarafından verilen sanık …’e ve diğer sanıkların telefon hatlarının suç tarihi itibarıyla arama, aranma ve sinyal aldıkları baz istasyonlarının tespitine yönelik ayrıntılı rapor içeriğine göre; sanık …’in suç tarihi ve saatini kapsayacak şekilde kullandığı telefon hattı ile diğer sanıklarla defalarca telefon görüşmesi yaptığı, yine sanık …’in kullandığı telefon hattının Turgay ile…’in yakalandığı yer ve çevresinde bulunan baz istasyonlarından yakalanma saatini kapsayacak biçimde sürekli sinyal aldığı anlaşılmaktadır.

Yine olayı ihbar eden ve hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan açılan davadan beraat kararı verilen …’ın beyanlarından sanık …’in olay günü uyuşturucu madde geleceğini kendisine söylediği ve bu durumu irtibatlı olduğu polis memuru…e bildirdiği anlaşıldığı gibi, bu beyanın da olay günü uyuşturucunun sevki sırasında irtibatta oldukları telefon iletişim tespit raporu ile de teyit edildiği görülmektedir.
Ayrıca tanık polis memuru…n beyanı ile de …’ın muhbir olarak verdiği bilgiler doğrultusunda sanık … hakkında soruşturma yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
Tüm bu tespitler karşısında, suça konu soruşturmanın muhbir …’ın ihbarı ile başladığı, uyuşturucunun nakli sırasında kolluğa aşamalarda verdiği bilgiler neticesinde sanık ile diğer sanıkların uyuşturucu madde naklini yaptıklarını belirleyen kolluğun, sanık …’in evi önüne gelen araç içerisinde uyuşturucu maddenin ele geçtiği, …’ın beyanları, tanık…in anlatımı ve uyuşturucu maddenin ele geçiriliş biçimini doğrulayacak şekilde olay günü ve saatinde sanık …’in diğer sanıklarla devamlı irtibatta olduğuna ve uyuşturucunun ele geçtiği araç güzergahında telefonunun baz sinyali verdiğine ilişkin bilir kişi raporuna göre, sanık …’in uyuşturucu naklinin gerçekleştiği araçta olduğu ve uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği anlaşıldığından, sanık …’in araçta bulunan kişinin sanık … olduğuna ilişkin beyanının…’in suçunun ortaya çıkmasını sağlamadığı bu nedenle hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının yerinde olmadığını düşündüğümüzden sayın çoğunluğun bu yöndeki görüşüne iştirak edilmemiş, sanık hakkındaki hükmün 5271 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasına aykırılık yönünden düzeltilmesi mümkün olduğundan düzeltilerek temyiz isteminin reddi ile hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle karara muhalif kalınmıştır. 18.05.2023