Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1689 E. 2023/9426 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1689
KARAR NO : 2023/9426
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanığın 28.08.2014 tarihli eylemi ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca 19.09.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı 02.10.2014 tarihinde sanığa tebliğ edilmiş, 18.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
B. Sanığın 09.05.2015 ve 04.06.2015 tarihli eylemler kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali kabul edilerek Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.08.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
C. Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2015/1064 Esas, 2015/1202 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mükerrerliğe karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; temyiz ettiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)
Malatya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince suç tarihi olan 28.08.2014 günü (44 EV 290) plakalı aracın trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğünün ihbar edildiği, bunun üzerine yapılan çalışmada aracın Fuzuli Caddesinde Narçiçeği isimli lokanta önünde park halinde bulunduğunun tespit edildiği, lokanta içerisinde aracın kime ait olduğu sorulduğunda, …’a ait araç olduğunun bildirilmesi üzerine, sanığın aracının yanına geldiği, aracın anahtarının sanıkta olduğunun tespit edildiği ve bu sanık tarafından aracın kapısının açıldığı, Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 25.08.2014 tarih ve 2014/165 değişik iş nolu kararı gereğince araçta yapılan aramada, şoför kapısında bulunan bölmede poşet içerisinde ecstasy hapların ele geçirildiği, ayrıca

aracın ön yolcu koltuğu altında poşet içerisinde satışa hazır vaziyette esrar ele geçirildiği, sanıktan alınan kan numuneleri üzerinde Malatya Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca yapılan inceleme sonucu düzenlenen 19.09.2014 tarihli raporda, sanık …’un kan numunesinde uyuşturucu maddeye rastlanıldığının bildirildiği, sanık …’ın savunması ve Kriminal Polis Laboratuvarı raporu doğrultusunda sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturması nedeniyle 6545 sayılı Yasa’nın 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince sanık hakkında 19.09.2014 tarihinde 2014/39 Karar sayısı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, sanık hakkında tedavi tedbirinin uygulanması için kararın 23.09.2014 tarihinde Malatya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
Suç tarihi olan 09.05.2015 günü, Malatya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince Çukurdere Mahallesi Hamamcı Sokak üzerinde durumundan şüphelenerek durdurdukları, sanık …’ın üzerinde yapılan üst aramasında Adli Emanetin 2015/1925 sırasında kayıtlı esrar ele geçirildiği,
Suç tarihi 04.06.2015 günü olan, başka bir olay ile ilgili olarak gelen ihbar üzerine Yeşilyurt Polis Merkezi Amirliği görevlilerince (44 …) plakalı araç ve sanığın içerisinde bulunduğu şahıslar üzerinde Malatya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/1449 D. İş sayılı kararına istinaden yapılan aramada Adli Emanetin 2015/2132 sırasında kayıtlı ecstasy hapların ele geçirildiği,
Sanığın verilen denetim tedbirlerine uymayarak 09.05.2015 ve 04.06.2015 tarihlerinde Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek, Bulundurmak ve Kullanmak suçunu yeniden işlediği bu nedenle sanık hakkındaki dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına karar verildiği, sanığın alınan savunmasında uyuşturucu madde kullandığını, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğunu, bu maddeleri bulduğunu ve kullanmak amacıyla yanına aldığını, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildikten sonra da alışkanlık olduğu için tekrar uyuşturucu kullanmaya devam ettiğini beyan ettiği, böylece sanığın kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğu ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymayarak üzerine atılı suçu işlediği anlaşılarak mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
A. Tüm dosya kapsamından sanığın 28.08.2014 tarihli eylemi nedeni ile 19.09.2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği 18.10.2014 tarihinde erteleme kararının
kesinleşmesinden sonra sanığın 09.05.2015 ve 04.06.2015 tarihli eylemleri ihlal kabul edilerek 12.08.2015 tarihli iddianamenin düzenlendiği ve kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında;
5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında ihlal sebebi olarak sayılarak aynı maddenin beşinci fıkrası uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı, 09.05.2015 tarihli eylemin ihlal nedeni olduğu, bu ihlalden sonra 04.06.2015 tarihli eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarının soruşturma ve kovuşturma konusu olabileceği, ancak iddianame düzenlenmeden aynı suçtan işlenen eylemlerin ise 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi kapsamında zincirleme suça esas alınması gerektiği kabul edilmektedir.
Kamu davasının açılmasının ertelenmesinin kesinleşme ve iddianame tarihleri itibariyle hukuki kesintinin gerçekleşmemiş olması dikkate alınarak her iki suçun “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde yer alan zincirleme suçu oluşturup oluşturmadıklarının tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle delillerin tartışılması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
B. UYAP kayıtlarında yapılan incelemede sanığın 24.03.2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeni ile açılan kamu davasında Malatya (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 08.05.2014 tarih, 2013/613 Esas, 2014/530 Karar sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, tedbirin 07.08.2014 tarihinde kesinleştiği; 11.09.2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeni ile açılan kamu davasında Malatya (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 03.05.2013 tarih, 2012/792 Esas, 2013/524 Karar sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, tedbirin 20.05.2013 tarihinde kesinleştiği görülmekle;
Suç tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, bu suç tarihinden önce açılmış başka bir dava veya soruşturma olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra verilmiş olan bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı uyarınca tabi tutulduğu tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;

a. Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıca madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ya da kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veren ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
b. Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında veya 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilmiş bir “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararının denetim süresi içinde işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibariyle 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bir karar verilmesi, gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
C. Sanığın tekerrüre esas alınan Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/234 Esas, 2011/242 Karar sayılı ilamının 18 yaşından küçük olduğu sırada işlediği suça ilişkin olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Nedenleri ile hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2015/1064 Esas, 2015/1202 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.11.2023 tarihinde karar verildi.