YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16520
KARAR NO : 2023/4167
KARAR TARİHİ : 09.05.2023
T U T U K L U
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1270 E., 2021/1844 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.03.2021 tarihli ve 2021/33 Esas, 2021/127 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 17.06.2021 tarihli ve 2021/1270 Esas, 2021/1844 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın suça iştirak iradesinin olmadığına,
2. Somut delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Hakkında beraat kararı verilen …’ın ikametinde satmak için uyuşturucu madde bulundurduğu bilgisi üzerine alınan yazılı arama emrine istinaden ikamete gidildiği, hakkında verilen mahkûmiyet hükmü
kesinleşen … … ve sanık … bulunduğu esnada yapılan arama sonucunda, üzerinde sanık …’ın adı yazılı barkod bulunan valiz içerisinde eroin ve 6-mam içeren 980 gram maddenin ele geçirildiği olayda, sanık … ve …’un aşamalarda birbirleri ve kendi ifadeleriyle çelişki oluşturan beyanlarda bulunmaları, uyuşturucu maddenin bulunduğu paketi veren kişinin açık kimlik bilgilerini ve adresini bildirmemiş olmaları, uyuşturucu maddenin sanık …’ın valizinde çıkması, sanık …’ın … ile uyuşturucu maddeyi birlikte teslim alması, ele geçen eroin miktarının fazlalığı ve ele geçiriliş şekli birlikte değerlendirildiğinde, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmemiş olup uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu … ile iştirak halinde işlediği kanaatiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükümde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Sanık …’ın kollukta müdafi huzurunda verdiği, ele geçirilen uyuşturucu maddenin içinde bulunduğu paketin, hakkında verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen … tarafından kendisine verildiği şeklindeki beyanı sonrasında …’un da bu durumu doğrulaması karşısında; …’un suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunduğu anlaşıldığından, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 17.06.2021 tarihli ve 2021/1270 Esas, 2021/1844 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2023 tarihinde karar verildi.