Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1644 E. 2023/9743 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1644
KARAR NO : 2023/9743
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/813 E., 2015/1524 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca 30.01.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.

B. Sanığın, kendisine yüklenen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiğinin bildirilmesi üzerine, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.07.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 54 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

C. Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2015 tarihli ve 2015/813 Esas, 2015/1524 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)

Suç tarihinde uyuşturucu madde kullanarak fenalaşması üzerine Tekirdağ Devlet Hastanesine giden sanığın yapılan tahliller sonucunda idrarında uyuşturucu panelinde MDMA ve PCP (+) maddelerinin çıktığının tespit edildiği, sanığın soruşturma aşamasında uyuşturucu madde kullanmış olduğunu kabul ettiği ve yapılan soruşturma sonucunda Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2015 tarih ve 2015/574 Soruşturma, 2015/26 Karar sayılı kararı ile “uyuşturucu madde satın almak, bulundurmak, kullanmak” suçundan, “kamu davasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine ve tedaviye tabi tutulmasına” karar verildiği, verilen kararın sanığın soruşturma aşamasında bildirmiş olduğu “Eskicami – Ortacami Mah. Soysal Sokak, No: 25 D:1 ” sayılı adresine çıkartılan tebligatın sanığın adresinden ayrılması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre tebliğ edildiği, yine Tekirdağ Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının vermiş olduğu karar doğrultusunda tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı açısından çıkartılan tebligatın da aynı adrese 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesine göre tebliğ edildiği, ancak sanığın infaz için Tekirdağ Denetimli Serbeslik Müdürlüğüne yasal süre içinde müracaat etmediği görülerek dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilerek açılan kamu davasında mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

A. Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun tebliğ edildiğine dair belgenin dosya içerisinde denetime açık bir şekilde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

B. Sanığın 19.01.2015 tarihli eylemi nedeniyle 30.01.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin itiraz süresi ve merciinin gösterilmesi suretiyle usulüne uygun kanun yolu bildirimi yapıldığı ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının gerekçeli kararda “verilen kararın sanığın soruşturma aşamasında bildirmiş olduğu Eskicami – Ortacami Mah. Soysal Sokak, No: 25 D:1 sayılı adresine çıkartılan tebligatın sanığın adresinden ayrılması nedeniyle 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesine göre tebliğ edildiği ve usule uygun kesinleştiğinin” belirtildiği, tedbirin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdının 06.07.2015 tarihinde tebliği üzerine sanığın kuruma başvuruda bulunmadığından bahisle ikinci bir uyarı yapılmaksızın dosyasının 22.07.2015 tarihli karar ile kapatıldığı, gerekçeli karar içeriğinden kovuşturma şartı olan ısrar koşulu sağlanmadığı anlaşılmakla,

5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde yer verilen koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, dolayısıyla 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü kapsamında ihlal nedeni sayılacak eylem bulunup bulunmadığı hususunun tespiti için, sanık hakkında incelemeye konu 19.01.2015 tarihli suç tarihinden sonra, ancak kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren erteleme süresi olan 5 yıl içinde işlenen
kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen herhangi bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ya da 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası gereği doğrudan açılan davaların bulunup bulunmadığının araştırılarak,

a) Var ise; Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelerden ilgili dosyaların getirtilip dosya arasına alınıp; derdest ise temyize konu dava dosyası ile birleştirilmesi; hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise, gerektiğinde kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için bildirimlerde bulunulup sonucuna göre, tüm deliller birlikte gözetilmek suretiyle ihlal niteliğinde eylem olup olmadığı ya da eylemlerin tek suç, ayrı suç veya zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi,

b)Yok ise; kovuşturma şartı olan ısrar koşulunun sağlanmadığı dikkate alınarak kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının (2) nci cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına ve erteleme kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekmekte ise de; dosya inceleme tarihi itibariyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen 5 yıllık erteleme süresinin dolduğu ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının (1) inci cümlesinde yer verilen “Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir.” hükmü uyarınca erteleme süresinin dolması nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmediği dikkate alınarak düşme kararı verilmesinde zorunluluk bulunması, nedeniyle hukuka aykırılıklar görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2015 tarihli ve 2015/813 Esas, 2015/1524 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, diğer yönleri incelenmeksizin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.11.2023 tarihinde karar verildi.