Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/16438 E. 2023/3068 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16438
KARAR NO : 2023/3068
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1440 E., 2021/1408 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz

istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.04.2021 tarihli ve 2021/22 Esas, 2021/271 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 10 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 21.06.2021 tarihli ve 2021/1440 Esas, 2021/1408 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. İkinci kez mükerrerlere özgü infaz rejimi hükümlerinin uygulama şartlarının oluşmadığına ve sanık hakkında uygulanmaması gerektiğine,
4. Adli para cezasının hesaplanmasında hata yapıldığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Dosya kapsamına göre uyuşturucu maddenin ele geçirilme şekli, ele geçirildiği yer, ele geçirilen uyuşturucu maddenin toplam miktarının kullanım sınırının üzerinde olması, toplu değil dağınık ve parça parça halinde olması, birden fazla uyuşturucu türü olması, sanığın uyuşturucular ile Konya ilinden gelmiş olması karşısında, sanığın ele geçirilen uyuşturucu maddeleri ticari maksatla bulundurduğu kanaatine varılmış ve sanığın sübut bulan eyleminden dolayı cezalandırılması cihetine gidilmiştir. Sanıkta ele geçirilen metamfetaminden elde edilebilecek kullanım sayısı ve bu miktar metamfetaminin muhtemel piyasa değeri dikkate alındığında, eroin dışındaki uyuşturucu maddelerin ticari amaçla bulundurulduğu yönünde kanaat oluşmuş, sanığın bu maddeleri kullanma amacıyla bulundurduğuna yönelik savunmalarına itibar edilmemiştir. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği ifade edilmiş ise de; etkin pişmanlık hükümlerinin somut olayda uygulanabilmesi için, sanık tarafından yapılan bilgi aktarımının uyuşturucu maddelerin aidiyeti hususunda aleyhine delil bulunmadığı aşamada gerçekleşmesi ve aynı zamanda bu bilgi aktarımının etkili, yararlı nitelikte olması gereklidir. Sanık hakkında uyuşturucu madde suçundan yapılmış bir ihbar bulunmasa dahi, parada sahtecilik suçu nedeniyle sanığın yakalanmış olması ve kullandığı araçta yapılan arama sonucu suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirilmiş olması karşısında; uyuşturucu maddelerin ortaya çıkartılmasında sanığın katkısının bulunmadığı sabit olduğu gibi uyuşturucu maddeler ele geçirildiği andan itibaren, somut olay özellikleri, uyuşturucu maddelerin araç içerisindeki konumu, bulunduruluş biçimi ve araçta bulunan diğer kişilerin sanıkla birlikte bulunma sebepleri itibariyle sanığın aleyhine yeterli delil ortaya çıkmış olup, bilgi aktarımı esnasında sanığın aleyhine delil bulunmayan bir aşamanın varlığından bahsetmek mümkün değildir. Sanığın, bu aşamada uyuşturucu maddelerin kendisine ait olmayıp yanında bulunan kişilere ait olduğunu söyleyerek suçtan kurtulma imkanı bulunmadığı değerlendirilmekle hakkında etkin pişmanlık indirimi uygulanmamıştır. Ayrıca sanığın sabıkalı geçmişi ve halen suç işlemeye devam etmesi sebebiyle takdiren 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uygulanmayarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda; Bölge Adliye Mahkemesince, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanma koşulları oluştuğu halde uygulanmaması hususu eleştirilip, tekerrüre yanlış ilamın esas alınması ve 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının hatalı uygulanması nedenleriyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve sanık hakkında ikinci kez mükerrerlik hükümlerinin uygulanması şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin bu yöndeki temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. Sanık hakkında hükmedilen 1000 gün adli para cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca günlüğü 20,00 TL olmak üzere paraya çevrilmesi sırasında “20.000,00 TL” yerine hesap hatası sonucu“30.000,00 TL” olarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezasına hükmolunulduğu değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) numaralı bentte açıklanan nedenle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 21.06.2021 tarihli ve 2021/1440 Esas, 2021/1408 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,
Hüküm fıkrasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrasının uygulandığı bölümde yer alan “30.000,00” ibaresinin çıkarılması ve yerine “20.000,00” ibaresinin eklenmesi suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.