YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16187
KARAR NO : 2023/2230
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2020 tarihli ve 2019/170 Esas, 2020/333 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl hapis ve 24.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 25.05.2021 tarihli ve 2021/489 Esas, 2021/695 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararın hukuka uygun olması ve temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın temyiz sebepleri özetle;
Lehe indirimlerden yararlanmak istediğine,
B. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlal edildiğine,
2. Gerekçede yasal delillerle bağlantı kurulmayarak usule aykırı davranıldığına; geçerli, yeterli ve yasal bir gerekçe bulunmadığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Haber merkezinin anonsu üzerine olay yerinde, beraat eden temyiz dışı sanık …’ın yakalandığı; diğer bir şahsın, içinde 695 adet MDMA ihtiva eden poşeti atarak kaçtığı, sanık …’ın kaçan şahsın diğer sanık … olduğunu beyan ettiği olayda;
Tutanak mümzilerinin tutanak içeriğini doğrulayan beyanları ile sanığın fotoğrafı gösterildiğinde “kaçan şahsa benzediğini” beyan etmeleri, temyiz dışı sanığın kaçan şahsın sanık … olduğuna dair beyanı, HTS kayıtlarından sanığın olay tarihi itibariyle ve sonrasında Adana ilinde olduğunun tespit edilmesi karşısında kaçan şahsın sanık olduğu, suça konu uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğu, uyuşturucu maddenin niteliği ve miktarı itibariyle sanığın ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün eşya müsaderesine ilişkin uygulama maddesinin yanlış yazılması ve yanlış hesaplama sonucu fazla yargılama giderine hükmedilmesi nedenleriyle hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Tutanak mümzilerinin uyuşturucu maddeleri düşürerek olay yerinden kaçan şahsın sanık olduğunu kesin ve net olarak teşhis edememeleri karşısında; temyiz dışı sanık … adına düzenlenen üst arama tutanağında … numaralı hattın, kolluk ifade tutanağında … numaralı hattın, sorgu tutanağında … numaralı hattın yazılı olduğu; kovuşturma aşamasında temyiz dışı sanık … yönünden… numaralı hatta ait HTS kayıtlarının dosyaya getirtildiği, bu hatta ait HTS kayıtları incelendiğinde Gaziantep’ten sinyal verdiği ve … adına kayıtlı … numaralı hat ile görüşmeler yapıldığı; dolayısıyla HTS kayıtları getirtilen… numaralı hattın olay günü …’ın kullanımında olmadığı, nitekim sanık …’a ait….. numaralı hatta ait HTS kayıtları incelendiğinde … numaralı hat ile görüşmeler yapıldığı anlaşıldığından;
Sanıkların resmi ve özel kurumlara irtibat numarası olarak verdikleri cep telefonlarının ilgili kurum ve kuruluşlardan tespit edilmesinden sonra; …’a ait … … numaralı hat, kolluk ifade tutanağında belirtilen … numaralı hat, HTS kayıtlarında geçen ….. numaralı hat ile varsa …’a ait olduğu tespit edilen diğer GSM numaraları ile sanık …’a ait ….. numaralı hat ve varsa …’a ait olduğu tespit edilen diğer GSM numaraları arasında olay tarihini kapsayan görüşme ve baz istasyonlarını gösterir HTS raporlarının getirtilerek, olay tarihinde saat 13:50 ila 16:00 arasında hangi hatların sanıkların kullanımında olduğu, aynı saat aralığında aynı baz istasyonundan sinyal alınıp alınmadığı hususları belirlenip sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 25.05.2021 tarihli ve 2021/489 Esas, 2021/695 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.03.2023 tarihinde karar verildi.