Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/16161 E. 2023/2596 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16161
KARAR NO : 2023/2596
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Esastan ret

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.02.2021 tarihli ve 2020/422 Esas, 2021/57 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2021/597 Esas, 2021/1029 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararının hukuka aykırı olduğuna,
2. Gizli soruşturmacının kışkırtıcı ajan olarak hareket etmesi nedeniyle delillerin hukuka aykırı olarak
elde edildiğine,

3. Etkin pişmanlık hususunda değerlendirme yapılmadığına,

4. 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmasının hukuka
aykırı olduğuna,

5. Kesin delil bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararı alınarak yapılan çalışmalar sırasında gizli soruşturmacının, sanığın yanına giderek onunla konuşmaya başladığı, gizli soruşturmacı ile sanığın uyuşturucu madde temini hususunda görüştükten sonra sanığın, beklemesini söyleyerek gizli soruşturmacının yanından ayrıldığı, bir süre sonra toplu taşıma aracını kullanarak gelen sanığın, 100,00 TL karşılığında, gizli soruşturmacıya metamfetamin içeren maddeyi verdiği; eylemin camiye iki yüz metreden yakın mesafe içinde gerçekleştirildiği gerekçesiyle sanığın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi de uygulanmak suretiyle mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Her ne kadar, 5271 sayılı Kanun’un 140 ıncı maddesi uyarınca verilmiş teknik araçlarla izleme kararı bulunmadan kayıt yapılması hukuka aykırı ise de, anılan delillerin hukuken sübutu değerlendirmeye tabi tutulmaksızın gizli soruşturmacı tarafından düzenlenen rapor, fiziki takip, kimlik tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın eylemi sabit olduğundan bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinin uygulanmasına ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, delillerin hukuka uygun olarak toplandığı, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, yukarıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 31.03.2021 tarihli ve 2021/597 Esas, 2021/1029 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci

maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.03.2023 tarihinde karar verildi.