Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/16061 E. 2023/2028 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16061
KARAR NO : 2023/2028
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz

dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.04.2021 tarihli ve 2021/107 Esas, 2021/143 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 9 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.06.2021 tarihli ve 2021/1502 Esas, 2021/1597 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin üst sınırdan uygulanması gerektiğine,
2. Temel cezanın at sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi gerektiğine,
3. Sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Kolluk görevlilerince yapılan rutin kontrol esnasında durumundan şüphelenilen 81 ABJ 026 plakalı aracın durdurulduğu, araç sürücü koltuğunda hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraat
hükmü kesinleşen temyiz dışı sanık …’ın, yolcu koltuğunda ise sanığın bulunduğu; Körfez Sulh Ceza Hâkimliğinin 07.12.2020 tarihli 2020/1417 D.İş sayılı önleme araması kararına istinaden arama yapılacağı esnada şahıslara suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda, sanığın araç içinde bulunan suç konusu 495 gr bonzaiyi görevlilere rızası ile teslim ettiği; sanığın suç konusu bonzaiyi ticari amaçla bulundurarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine, sanığın aşamalarda suçunu ikrar ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu anlaşıldığından, 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün, verilen bilgilerin mahiyeti, soruşturma ve kovuşturmaya etkisine göre takdiren 3/8 oranında uygulanmasına, suçun işleniş biçimi, sanığın amaç ve saiki, ele geçirilen uyuşturucu maddenin yüksek miktarı gözetilerek sanığın teşdiden cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Olay tarihinde sanığın da içinde olduğu aracın şüphe üzerine durdurulduğu, sanığın görevlilere sahte kimlik ibraz ettiğinin farkedilmesi ve GBT sorgulamasında 3 ayrı suçtan aranıyor olduğunun anlaşılması üzerine önleme aramasına istinaden araçta arama yapılacağı esnada sanığın aracın arka koltuğunda poşetin içinde bulunan suça konu uyuşturucu maddeyi görevlilere kendi rızasıyla teslim ettiği olayda; oluşan şüphe üzerine arabada önleme aramasına dayanarak zaten arama yapılıp suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirilecek olması ve aracın sürücüsü olan ve uyuşturucu madde ticareti suçundan beraat kararı kesinleşen temyiz dışı sanık … ile arka koltukta oturan sanığın oğlu tanık Yusuf Veysel’in soruşturma aşamasındaki beyanlarında, sanığın arabaya poşetle geldiğini söylemeleri karşısında, sanığın rızasıyla suç konusu maddeleri vermese dahi sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğu anlaşılmakla; koşulları oluşmadığı halde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun sübutuna, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamda 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulandığı ve bu nedenle sanığın ikinci kez mükerrir olduğu anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, aşağıda belirtilen dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
B. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden önce 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesiyle yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
C. Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verilirken, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarına yer verilmeyerek 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılması,
Hukuka aykırı olarak değerlendirilmiş; her iki hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 18.06.2021 tarihli ve 2021/1502 Esas, 2021/1597 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, BOZULMASINA; bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,
A. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünün çıkarılması ve yerine; “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına”, ibaresinin eklenmesi,
B. Hüküm fıkrasının, sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin kısmına “….kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.03.2023 tarihinde karar verildi.