Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/15595 E. 2023/2958 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15595
KARAR NO : 2023/2958
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/374 E., 2021/1052 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Değişen suç vasfına göre kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan düşme

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde

temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.07.2020 tarihli ve 2020/29328 Esas, 2020/83507 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2020 tarihli ve 2020/377 Esas, 2020/480 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 10 yıl hapis ve 20.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 29.03.2021 tarihli ve 2021/374 Esas, 2021/1052 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın eyleminin kullanmak üzere uyuşturucu uyarıcı madde bulundurmak suçu kapsamında kaldığına; sanık hakkında UYAP sisteminde yapılan araştırmada, … 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 02.07.2019 tarih, 2019/203 Esas ve 2019/265 Karar sayılı dava dosyası kapsamında, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’nun 191 inci maddesinin sekizinci fıkrasının (a) bendi gereğince zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve sanığın dava konusu eylemi anılan kararın denetim süresi içerisinde 10.06.2020 tarihinde işlediği anlaşıldığından, eylemin denetim ihlali mahiyetinde olduğu ve kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının değişen suç vasfı dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca düşmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,

2. Uzmanlık raporunun hükme esas alınamayacağına
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay günü kolluk görevlilerinin devriye vazifesini ifa ettiği sırada sanık ile temyiz dışı diğer sanık …’ı gördükleri, sanığın gazete kağıda sarılı uyuşturucu maddeyi polisleri görünce yere attığı, diğer sanık …’ın ise elinde beyaz peçeteye sarılı uyuşturucu maddenin ele geçtiği olayda; sanığın telefonundaki mesaj kayıtlarında uyuşturucu madde ticaretine ilişkin görüşmeler yaptığının açık ve net bir şekilde anlaşılabildiği, bu mesajlar üzerine sanık …’nın alınan yazılı beyanında mesaj içeriğini doğruladığı, aynı şekilde huzurda alınan beyanında da mesaj içeriğini doğruladığı ancak bu mesajları şahısları geçiştirmek için attığına yönelik savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; sanık hakkında ihbar bulunmayan olayda, sanığın tek parça halinde kullanma sınırında olduğunda tereddüt bulunmayan 0,1 gram metamfetamini yere atmasından sonra, sanığın telefonundaki başka anlamlara da gelebilecek mesajlaşma içeriklerine dayanılarak cezalandırılmasının mümkün olmadığı, mesajlaştığı kişilerin kim oldukları tespit edilemediği gibi bu kişilerde sanığın verdiği iddia edilen uyuşturucu veya uyarıcı maddenin de ele geçirilemediği, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin, ihbar, teknik veya fiziki takip ya da tanık beyanının olmaması, sanığın satış ya da satışa arz şeklinde bir davranışının görülmediği, telefon mesajları dışında, başka herhangi bir kanıtın bulunmaması, sanığın tüm aşamalarda kullanmak için bulundurduğunu beyan etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, bu suçun ise bir başka suçtan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin sekizinci fıkrasının (a) bendi gereğince verilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra işlenmiş olması ve 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında ihlal niteliğinde davranışı oluşturması nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının değişen suç vasfına göre düşmesine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanıkta ele geçen maddenin gazete kağıdına sarılı olduğunun olay tutanağında belirtildiği ve olaya ilişkin kriminal rapor tanzim edilmeden önce zarf/torba açma, deney için numune alma tutanağında 1 numaralı maddenin gazete kağıdına sarılı olduğu belirtildiğinden maddenin kimden ele geçtiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak,hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesinin, 29.03.2021 tarihli ve 2021/374 Esas, 2021/1052 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2023 tarihinde karar verildi.