Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/15478 E. 2023/4348 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15478
KARAR NO : 2023/4348
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1572 E., 2021/1595 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafileri

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin,17.12.2020 tarihli ve 2020/373 Esas, 2020/391 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 03.06.2021 tarihli ve 2021/1572 Esas, 2021/1595 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; duruşma açmaksızın sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması ve aynı Kanun’un 52 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarının yapılmaması nedeniyle hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,
4. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

5. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Marmaris Narkotik suçlar birimince yürütülen çalışmalarda … ve … isimli kişilerin alınan beyanları neticesinde tanık …’in kolluk güçlerince durdurulması ile üzerinden uyuşturucu madde bulunması sonrası kolluk aşamasında alınan beyanlarında üzerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sanık …’dan 200,00 TL karşılığında …Otel’in önünde buluşarak aldığını söylediği, sonrasında sanık hakkında başlatılan soruşturmada …’ın tanık …’in beyanları sonrası evinde, işyerinde ve aracında yapılan aramalarda odasından bir adet hassas terazi ile 6 ayrı şekilde paketlenmiş evin muhtelif yerlerinden uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, sanık …’ın evinden ele geçirilen uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğunu, telefonunda… isimli kişinin … isimli işyerinde barmenlik yaptığını, telefondaki yazışmalarda Yasin’in kendisinden uyuşturucu madde istediğini,… Parkı’nda buluşarak herhangi bir para almadan tanıdığı için tanık Yasin’e parkta uyuşturucu verdiğini, para karşılığı vermediğini, evinden ele geçirilen hassas teraziyi de …’den uyuşturucu alırken kullandığını, telefondaki uyuşturucu fotoğraflarının eğlence amaçlı çekilmiş olduğunu beyanla uyuşturucu madde ticareti yapmadığını söylediği, sanık …’ın kolluk aşamasında avukat nezaretinde alınan beyanlarında dolaylı şekilde üzerine atılı suçlamayı ikrar ettiği, tanık …’in kolluk aşamasındaki beyanlarını da doğruladığı, … Kriminal Laboratuvarı’nın raporunda sanıkların ikametinde ele geçirilen 6 parça halindeki uyuşturucu maddenin THC ihtiva eden hint keneviri bitkisi olduğunun tespit olunduğu, 28.05.2020 günü tanık … ile sanık …’ın watsap uygulaması üzerinde mesajlaştıkları ve görüştükleri, tanık Yasin’in sanıktan uyuşturucu madde istediği, sanığın ise akşam saatlerinde buluşabileceklerini söylediği, ardından saat 22.00-22.30 civarı sanık … ile tanık Yasin’in …Otel’in önünde buluştuğu, burada … Kriminal Laboratuvarı’nın 24.07.2020 tarihli raporunda hint keneviri olduğu tespit edilen uyuşturucu maddeyi sanık …’in tanık Yasin’e verdiği, sanık …’in evinde yapılan aramada da 6 ayrı paketlenmiş satışa hazır vaziyette uyuşturucu maddenin ele geçtiği, yine sanığın odasında uyuşturucu madde tartımında kullandığını ikrar ettiği hassas terazinin bulunduğu anlaşıldığından sanık …’ın tanık …’e
uyuşturucu madde temin ettiği ve uyuşturucu madde ticareti maksadıyla ikametinde uyuşturucu madde bulundurduğu,sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkındaki hükümde, Sanık … ve tanık …’in katılımı ile mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre, uyuşturucu maddenin temin edildiği yere iki yüz metreden yakın mesafede okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesis bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığa verilen cezadan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca artırım yapılması; sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin kullanım sınırında kaldığı, sanığın tanık …’e uyuşturucu madde temin ettiğine dair teknik ve fiziki takip bulunmadığı, tanık …’in de yargılama aşamasında sanığın kendisine uyuşturucu madde verdiğine ilişkin kolluk beyanından döndüğü dikkate alındığında, sanığın kollukta müdafii huzurunda alınan beyanında, para almadan tanık …’e esrar verdiğini beyan etmek suretiyle kendi suçunun ve suç vasfının ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği halde, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayin edilmesi; 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin mahkeme kararında belirtileceği düzenlenmiş olup adli para cezasını süresinde ödemeyen hükümlüler hakkında cezanın doğrudan doğruya hapis olarak infazı yerine, öncelikle kamuya yararlı bir işte çalıştırma suretiyle infazını öngören 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesiyle değişik 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında hükümlünün kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına ilişkin tedbirin ödenmeyen adli para cezasından çevrilerek belirlenen hapis cezası üzerinden kararlaştırılacağına yer verildiği, anılan düzenlemenin 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hükmün uygulanma imkânını ortadan kaldırmadığı, mahkemece ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtar edilmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde (aynı yönde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.10.2018 tarih 2015/8-656 Esas, 2018/404 Karar, Dairemizin 14.11.2019 tarih 2019/2891 Esas, 2019/7258 Karar, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin (Kapatılan) 11.11.2019 tarih 2016/697 Esas, 2019/6063 Kararı sayılı kararları) 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, adli para cezasının ödenmeyen kısmının hapis cezasına çevrileceğinin hükümde belirtilmemesi ; kazanılmış hakka konu olmayan ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmaması; sanığın yatırdığı güvence parasının hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 115 inci maddesinin üçüncü fıkrası
ve 113 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince kullanılmasına ve fazlasının sanığa geri verilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olması nedenleriyle oluşan hukuka aykırılıklar düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, hukuka uygun surette elde edilen delillerin suçun sübutunu tayinde yeterli olduğu anlaşılmakla sanık müdafiilerinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 03.06.2021 tarihli ve 2021/1572 Esas, 2021/1595 Karar sayılı kararı kararında sanık müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.05.2023 tarihinde karar verildi.