Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/15368 E. 2023/3526 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15368
KARAR NO : 2023/3526
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1077 E., 2021/1397 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Esastan ret

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle,

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.02.2021 tarihli ve 2020/119 Esas, 2021/73 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 25.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 24.05.2021 tarihli ve 2021/1077 Esas, 2021/1397 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının a bendi gereğince artırım yapılmasının hukuka aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen
Mehmet Fatih ve Reha’ya uyuşturucu madde getirirken yakalandığı olayda sanık savunmaları, tanık anlatımları, uzmanlık raporları, ekspertiz raporu, imaj alma ve export tutanağı, HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamı gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamından, hükmün temyiz edilmesinden sonra, aşamalarda tercüman vasıtası ile savunması alındığı anlaşılan sanığın, hükmen tutuklu bulunduğu… Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile gönderdiği 23.01.2023 tarihli dilekçesinde yer alan “…cezamı onaylatmak istiyorum.” şeklindeki beyanının, bilirkişi tercüman vasıtası ile açıklattırılmadığı anlaşılmakla, söz konusu talebin “temyiz isteminden vazgeçme” niteliği taşıyıp taşımadığı açıkça tespit edilemediğinden, sanık müdafiinin süresinde temyiz istemi nedeniyle dosya incelenmiştir.
1. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.04.2015 tarihli ve 2014/10-623 Esas, 2015/117 Karar sayılı kararında yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır, denilmiştir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91 inci maddesinde geçici koruma “Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.” şeklinde hüküm altına alınmış, bu kişilerin Türkiye’ye kabulü, Türkiye’de kalışı, hak ve yükümlülüklerinin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
6458 sayılı Kanun’un 91 inci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin (Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi: 13.10.2014 No: 2014/6883 Dayandığı Kanun’un Tarihi: 04.04.2013 No: 6458 Yayımlandığı Resmi Gazete’nin Tarihi: 22.10.2014 No: 29153) 21 inci maddesinde; bu Yönetmelik kapsamındaki yabancıların kayıtları sırasında kimliğine ilişkin belge sunamayan yabancının, aksi ispat edilinceye kadar beyanının esas alınacağı, fotoğraf, parmak izi ya da kimlik tespitine elverişli diğer biyometrik verilerin esas alınıp merkezi veri tabanına kaydedileceği, mevcut biyometrik verilerle eşleştirileceği, kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne
bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22 nci maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25.04.2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir.
6458 sayılı Kanun’un 121 inci maddesine dayanılarak çıkartılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 17 Mart 2016 tarih ve 29656 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu itibarla, somut olayda sanığın kimliğini ispat edecek herhangi bir belge bulunmadığının anlaşılması karşısında, Afgan uyruklu sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanığın vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, sanığın resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde soruşturma makamınca sanığın beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri, dosya içerisindeki parmak izlerinin ve fotoğraf kayıt formu ile sanığın temin edilen fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22 nci maddeleri uyarınca sanığın Türkiye’ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimlikleri bu şekilde belirlenmiyorsa 6458 sayılı Kanun’un 91 inci maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 inci ve 22 nci maddeleri gereğince gerekli kayıtlarının yapılıp gecici koruma belgesi çıkarılıp gönderilmesi istenilerek belirlenen kimliği esas alınıp, hükümlülüğüne karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2. … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 30.10.2019 tarihli raporda; sanıktan ele geçen 0,1 gram maddenin uyuşturucu maddelerden 0,062 gram metamfetamin içerdiği, 8,7 gram ağırlığındaki krem renkli bitki kırıntılarında ise uyuşturucu maddelerden morfin kalıntısı olduğunun belirtildiği ve yerel mahkemece 8,7 gram ağırlığındaki maddede morfin kalıntısı olduğu gerekçesiyle sanık hakkında belirlenen temel cezada 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca artırım yapıldığı anlaşılmış ise de; sanıktan ele geçen “8,7 gram krem renkli bitki kırıntılarından inceleme sonucu iade edilip adli emanette bulunan 4,7 gram maddenin” Adli Tıp Kurumu Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesine gönderilerek bu maddenin niteliği ile içerdiği etken maddelerin neler olduğu konusunda ayrıntılı rapor alınması ve sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, belirtilen maddede morfin kalıntısı olduğu belirtilerek eksik araştırmayla hüküm kurulması,

3. Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği ihtarı” belirtilmeyerek aynı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı davranılması,
4. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesiyle yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 24.05.2021 tarihli ve 2021/1077 Esas, 2021/1397 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedeni ile tutukluluk süresi ve tutuklama koşullarında değişiklik bulunmaması karşısında sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.04.2023 tarihinde karar verildi.