Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/15328 E. 2023/3227 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15328
KARAR NO : 2023/3227
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

T U T U K L U

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/615 E., 2021/249 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.02.2020 tarihli ve 2019/72 Esas, 2020/83 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. … Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 15.04.2021 tarihli ve 2020/615 Esas, 2021/249 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısının istinaf başvurularına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; hükümde hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz taleplerinin esastan reddi ile hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Suçun sübutuna,
2. Suçun unsurlarının oluşmadığına,

3. Yeterli delil bulunmadığına,
4. Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
5. Aramanın hukuka aykırı olduğuna,
6. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
7. Delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığına,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suç tarihinde sanığın şoförü olduğu araçta, bagajda bulunan çanta içerisinde ele geçen 14.610 adet MDMA içeren hap ile bir paket kokainin miktarı, cinsi, ele geçirildiği yer ile ele geçiriliş şekli, sanığın aşamalardaki beyanları, tutanak tanıkları beyanları, kriminal raporlar ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince; sanık hakkında temel ceza belirlenirken, ele geçen uyuşturucu maddenin miktarı ve içeriği gözönüne alınarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uygulanmak suretiyle, sanığın yeniden mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
(06 ……) plakalı aracın İstanbul ilinden …’ya kokain ve extacy hap getireceği ve paketler haline getirilip dağıtalacağı şeklinde istihbari bilgiler edinilmesi üzerine kollukça çalışmalara başlandığı, (06…….) plakalı aracın görülmesi üzerine trafik ışıklarında durdurulduğu, aracın sürücüsünün sanık … ve yanında dava dışı F. A. D’ın bulunduğu, yapılan kimlik kontrolü sırasında şahısların tedirgin tavırlar sergilemeleri üzerine araç etrafında dışarıdan dedektör köpekle yapılan kontrolde köpeğin aracın

bagaj kısmına tepki verdiğinin görüldüğü, araç sürücüsü sanığa araçta suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda sanığın kendi rızası ile aracın bagaj kısmında görünür vaziyette bulunan spor çantayı açarak yedi ayrı pakette 14.610 adet MDMA içeren hap ile bir pakette net 83,5 gram kokainin ele geçtiği, bu aşamadan sonra Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden sanığın üzerinde ve aracında yapılan aramada başkaca suç unsuruna rastlanılmayan olayda; uyuşturucu maddenin ele geçirilmesinden önce sanıkla ilgili olarak suç şüphesinin ve emarelerinin ortaya çıktığı, bu durumda görevlilerce, 5271 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin (e) bendi, 161 inci maddesi ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Sâlâhiyet Kanunu’nun Ek 6 ncı maddeleri uyarınca derhal Cumhuriyet savcısına olayın haber verilip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine devam edilmesi ve 5271 sayılı Kanun’un 116 ncı ve 119 uncu maddeleri uyarınca Cumhuriyet savcısının yazılı arama emri veya sulh ceza hakiminden alınacak adli arama kararı uyarınca sanığın üstünde ve aracında arama yapılması gerektiğinin anlaşılması karşısında, usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla yapılan aramanın açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, sonradan Cumhuriyet savcısından alınan yazılı emir bu durumu hukuka uygun hale getiremeyeceğinden, öncelikle kollukça yapılan bu aramaya ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 116 ncı, 117 nci ve 119 uncu maddelerine uygun şekilde adli arama kararı ya da yazılı arama emri bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa dosya içerisine konulması, adli arama kararı ya da adli arama emri bulunmaması halinde yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen deliller hukuka aykırı olup, Anayasanın 38 inci maddesinin altıncı fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 206 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 217 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine aykırılık oluşturduğundan hükme esas alınamayacağı hususları da dikkate alınarak eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 15.04.2021 tarihli ve 2020/615 Esas, 2021/249 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sanığın SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca … Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.