Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/15313 E. 2023/2676 K. 27.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15313
KARAR NO : 2023/2676
KARAR TARİHİ : 27.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesinin mahkûmiyet hükmü kaldırılarak yeniden mahkûmiyet hükmü kurulmasına dair

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.10.2020 tarihli ve 2020/80 Esas, 2020/396 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d) ve (e) bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 31.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 06.04.2021 tarihli ve 2021/345 Esas, 2021/505 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı, sanık ve müdafiinin istinaf başvurularına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı olarak yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 192 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 11 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 22.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca “yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği ve kurulan hüküm hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesi nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, usul ve yasaya uygun olması nedeniyle temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafilerinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı deliller bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine,
2. Arama ve yakalama tutanağını düzenleyen tutanak mümzilerinin dinlenmemiş olması da eksik inceleme ile hüküm tesisi olup usul ve yasaya aykırı olduğuna,
3. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanma şartlarının olayda gerçekleşmediğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’dan uyuşturucu madde satın aldıklarını beyan eden kullanıcı tanıkların üzerinde ve sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu madde (eroin ihtiva eden) miktarı ve muhafaza biçimi, kullanıcı tanıklar A. Z., S. Ö. ve A. M.’in sanıktan eroin maddesi aldıkları yönündeki soruşturma aşamasında alınan mahkememizce de itibar edilen birbiriyle ve olayla uyumlu samimi bulunan beyanları, kolluk tarafından düzenlenen olay tutanakları, uzmanlık raporları, canlı teşhis tutanağı ve dosyadaki diğer belge ve bilgilerin değerlendirilmesinden sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği gerekçesiyle sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, sanık … yönünden yapılan değerlendirmede; fiziki takip tutanakları, yakalama tutanakları, tanık beyanları, diğer sanıkların anlatımları, uzmanlık raporları, kollukça düzenlenen …’nin üzerinden ele geçen uyuşturucunun, A. Z., … ve …’dan elde edilen uyuşturucularla aynı paketleme özelliklerine sahip olduğunun tespit edildiğine dair düzenlenen tutanak, …’den elde edilen eroin ile A. Z.’den elde edilen eroinin saflık oranlarının aynı olması ve sanık savunmasına göre, sanığın A. Z.’e uyuşturucu madde sattığı, A. M. ve A. M.’e teslim edilmek üzere diğer sanık … aracılığı ile uyuşturucu madde gönderdiği, eve geldiklerinde de A. M. ile A. M.’e uyuşturucu madde kullandırdığının sabit olması nedeniyle suçun sübutu ve vasfı yönünden İlk Derece Mahkemesinin takdir ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de, tanık A. ‘nin eve giriş çıkışı yönündeki fiziki takip ve beyanı dışında delil bulunmayan aşamada evinde yapılan aramada uyuşturucu madde bulunamamasına rağmen çatıya attığı uyuşturucu maddeyi kolluk görevlilerine söylemek ve tanıklar A. Z. ile A. M.’e uyuşturucu madde kullandırdığını, ayrıca onları eve getirmesi için …’yi gönderdiğini söyleyerek tevil yollu onlara teslim edilmek üzere uyuşturucu madde gönderdiğini kabul etmek suretiyle kendi suçunun ortaya çıkarılmasına katkı sağladığı, 5237 sayılı Kanun’un 192 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması koşullarının oluştuğu gözden kaçırılarak fazla ceza tayini, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi yönünden 7242 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumun gözetilmemesi yerinde görülmediğinden istinaf başvurularının bu yönlerden kabulü gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmasına, delillerin tespit ve tayinine ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık ve müdafilerin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 06.04.2021 tarihli ve 2021/345 Esas, 2021/505 Karar sayılı kararında sanık ve müdafilerce öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.03.2023 tarihinde karar verildi.