YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1423
KARAR NO : 2021/9398
KARAR TARİHİ : 29.09.2021
Mahkeme : … 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1- Kişilerin hayatını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma
2- 5607 sayılı Kanuna muhalefet
Hüküm : 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- İddianamede sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanunun 3/5. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 186/1. maddesine aykırılık teşkil ettiği belirtilerek, TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kurallarının uygulanması ile TCK’nın 187/1. maddesine göre cezalandırılması gerektiğinin belirtildiği, mahkemece yapılan değerlendirmede ise olayda sanığın eyleminin 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu belirtilerek sanığa ek savunma hakkı verilerek sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkûmiyet hükmünün verildiği, ancak Adli Tıp Kurumunca düzenlenen raporda sanığın iş yerinde ele geçirilen hapların “özellikle risk grubundaki kişilerde bu haliyle kullanılmaları durumunda kullananın kişisel özelliklerine göre değişebilen mahiyet ve derecede sağlık ve hayatını tehlikeye sokabileceği” belirtildiğinden sanığın eyleminin TCK’nın 187/1 maddesinde düzenlenen kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma suçunu da oluşturduğu gözetilmeden, sadece yazılı şekilde “5607 sayılı Kanuna muhalefet” suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca cezanın alt sınırı 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmiş iken mahkemece alt sınır 6 ay hapis olarak kabul edilmek suretiyle eksik ceza tayini,
3- Suça konu eşyaların TCK’nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken, TCK’nın 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
Kabule göre;
4- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesine eklenen
“Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanunun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanunun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi ile 7242 sayılı Kanunun 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 29.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.