YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1416
KARAR NO : 2023/3072
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
TUTUKLU
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/3045 E., 2020/3149 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ihraç etme
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir …mun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
A. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.07.2020 tarihli ve 2019/130 Esas, 2020/247 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ihraç etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin birinci fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 35 inci maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 26 yıl 3 ay hapis ve 300.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 30.11.2020 tarihli ve 2020/3045 Esas, 2020/3149 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Delil değerlendirmesinin hatalı yapıldığına,
2. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Her ne kadar sanık … savunmasında, 2018 aralık ayı başlarında işyerine kendisini … A. olarak tanıtan bir kişinin geldiğini ve duşa kabinlerin içine kuracağı özel düzenek ile yurtdışına altın tozu gönderme teklifinde bulunduğunu, 40000 dolar para teklif ettiğini, başta teklifi kabul etmediğini ancak daha sonra ikna olduğunu, işyerinin anahtarını bu kişiye verip bir süre işyerine uğramadığını, uyuşturucu maddeden haberinin olmadığını beyan edip üzerine atılı suçu işlemediğini beyan etmiş ise de; içinde uyuşturucu madde ele geçen yasal yükün göndericisinin/ihracatçısının …-…
POLYESTER TEZGAH firması olması, gönderici/ihracatçı firma sahibi ve yetkilisinin de sanık … olması, tır aracında birden fazla yasal yük olduğu ve uyuşturucu madde ele geçirilen yükler dışında diğer yasal yüklerin gönderici ve alıcı firmaları farklı olduğu halde bu yüklerde herhangi bir suç unsurunun bulunmaması, sanık …’ın sahibi olduğu …-… POLYESTER TEZGAH firmasının adresinde yapılan arama işleminde uyuşturucu madde ihracında kullanılan özel düzenekli duş teknelerinin bulunması, bu duş teknelerinin ele geçen uyuşturucu maddelerin zulalandığı duş tekneleriyle benzer özellikte olması, sanık …’ın ele geçen uyuşturucu maddelerin bulunduğu özel düzenekli duş teknelerinin yükleme işlemi yapılırken başında bulunması ve yüklemeye refakat etmesi, bu hususun tanık Sabri’nin beyanından anlaşılması, yakalanan uyuşturucu madde miktarı, ele geçen eroinin piyasa değeri dikkate alındığında sanığın haberi olmadan bu uyuşturucu maddelerin bu şekilde ihracının mümkün olmaması, sanığın savunmasında ismi geçen …’e ait ayrıntılı kimlik bilgisi, iletişim bilgisi ya da adres bilgisi bildirememesi, sanığın ifadesine göre kendisinin işyerini internet ortamında bularak kendiliğinden işyerine gelen …’e kısa süre içinde işyerinin anahtarını verip, işyerini bu kişiye tahsis ederek, ihracını yaptığı yasal yüklerin içerisine madde yerleştirmesine izin vermesinin basiretli bir işadamına uygun davranış olmaması gibi hayatın olağan akışına da uygun düşmeyişi, kaldı ki bu kişiye ilişkin hiçbir bilgiye sahip olmamasına rağmen ihracını yaptığı yasal yüklerin içerisine koyduğu maddeyi, bu maddenin numunesini dahi görmeden böyle bir işe müsaade etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması, uyuşturucu maddelerin yasal yükün içinde zulalanmış bir şekilde bulunması, olay ve yakalama tutanakları, atılı suçun işlenme şekli, ele geçen maddenin miktarı ve nevi, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanık …’ın suçtan kurtulmaya yönelik inkar mahiyetindeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Sanık …’ın uyuşturucu ihracı eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek hakkında biri ihraca teşebbüs diğeri tamamlanmış uyuşturucu nakletme suçu olmak üzere iki ayrı suç işlediği kabul edilerek her bir eyleme yönelik somut değerlendirme yapıldığında; uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs suçundan dolayı uyuşturucunun niteliği ve miktarının fazlalığına göre 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrasına göre temel cezanın takdiren ve teşdiden 28 yıl hapis ve 16000 gün adli para cezası olarak belirlenmesi ve uyuşturucunun eroin olması gözetilerek yarı oranında artırım yapıldığında 42 yıl hapis ve 24000 gün adli para cezasıyla cezalandırılması gerektiği, teşebbüs hükümlerine göre kolluğun daha önce ihbar ile olaydan bilgisi olmaması, sadece görevlinin aracı risk kriterlerine göre x-ray cihazına yönlendirmesi sonucu uyuşturucunun ele geçmiş olması nedeniyle zarar ve tehlikenin ağırlığına göre 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi uyarınca taktiren 1/4 oranında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olduğu ve bu …mda cezanın 31 yıl 6 ay hapis ve 18000 gün adli para cezası olduğu, verilecek cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası olumsuz etkileri göz önüne alındığında
5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında sonuç olarak sanığın 26 yıl 3 ay hapis ve 15000 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verileceği; eylemin uyuşturucu nakli olarak kabulü halinde ise 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre uyuşturucunun niteliği ve miktarına göre takdiren ve teşdiden hüküm tesis edildiğinde sanığın 18 yıl hapis ve 16000 gün adli para cezası ile cezalandırılması gerektiği, uyuşturucunun eroin olması nedeniyle yarı oranında artırımı sonucu sanığın 27 yıl hapis ve 24000 gün adli para cezasıyla cezalandırılacağı, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında ise sanığın 22 yıl 6 ay hapis ve 20000 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verileceği, her iki somut ceza karşılaştırıldığında 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesine göre uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs suçunun daha ağır sonuç doğuran suç olduğu anlaşılmakla, sanığın eyleminin uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs olduğu kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükme yapılan müsadere hususundaki eleştiri dışında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna ilişkin takdirlerinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 30.11.2020 tarihli ve 2020/3045 Esas, 2020/3149 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.