Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/1383 E. 2023/9022 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1383
KARAR NO : 2023/9022
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/525 E., 2016/451 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2013 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 54 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.12.2014 tarihli ve 2014/152 Esas, 2014/451 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan, 6545 sayılı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanık hakkında 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetimli serbestlik tedbiri kararı, 29.01.2015 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
3. Sanığın denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2015/525 Esas, 2016/451 Karar sayılı kararı ile hüküm açıklanarak, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan lehine olan 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile hak yoksunluğuna hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; gereğinin yapılmasını arz ettiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR (İlk Derece Mahkemesinin Kabulüne Göre)
Sanığın olay günü kullanmak amacıyla satın aldığı uyuşturucu madde içeren yeşil renkli bitki kırıntıları ve yine uyuşturucu madde içeren 24 adet hap ile yakalandığı, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince 5 yıl süre ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası gereğince takdiren 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ancak sanığın tedavi ve denetimli serbestlik kararına uymadığı, sanığın daha önce benzer suçtan dolayı soruşturma dosyasının ve dolayısıyla suç tarihinde uygulanmakta olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik kararı kaydının bulunmadığı gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Olay tarihinde kimlik kontrolü için durdurulan sanığa üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda, eşofman sağ cebinden üzerinde “Jamaican Gold” yazısı bulunan ve bonzai tabir edilen uyuşturucu madde ile kilitli küçük şeffaf poşet içinde ectasy tabir edilen 24 adet uyuşturucu hap ele geçirilmesi karşısında, suç konusu uyuşturucu maddelerin sayısı, niteliği ve ele geçiriliş biçimine göre, sanığın eyleminin ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri tartışma ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla hüküm kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Başkaca yönleri incelenmeyen Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2015/525 Esas, 2016/451 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, Üye …’in karşı oyu yönünden oy çokluğuyla BOZULMASINA, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın KAZANILMIŞ HAKKININ SAKLI TUTULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.10.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Ceza Muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan ve Latince “İn dubio pro reo” olarak ifade edilen “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel şartı, suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikte ispat edilmesidir.

Sanık tarafından gerçekleştirildiği şüpheli ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz.

Cezaya mahkûmiyet ulaşılan ihtimali kanaate değil, kesin ve açık ispata dayanmalıdır.

Dosya kapsamına göre, sanığın üzerinden elde edilen bonzai tabir edilen sentetik kannabinoid ve 24 adet tabletin Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce yapılan analizinde; Bonzai tabir edilen 0,39 gram gelen yeşil renkli bitki kırıntılarının AM-2201 ve JWH-022 etken maddelerini ihtiva ettiği, 24 adet tabletlerin ise 5 tanesinin 0,66 gram, 6 adetinin 0,78gram, 3 adetininde 1,65 gram MDMA içerdiği belirlenmiştir

Sanık bu sentetik kanabinoid ve hapların kendisine ait olduğunu, bu hapları kullandığını, kimseye vermediğini, satmadığını beyan etmiştir. Bu durumun aksini gösteren bir delil bulunmamaktadır.

TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen hareket unsuru (eylemler), uyuşturucu / uyarıcı maddeyi ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak, satmak, satışa arzetmek, başkalarına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek, bulundurmaktır.

Ancak, sayılan bu eylemlerin (hareketlerin) kullanmak dışında bir amaçla gerçekleştirilmesi gereklidir.

Ortada sanığın sorumlu olacağı 0,39 gram gelen sentetik kannabinoid ile 24 adet uyuşturucu sayılan hap mevcuttur.

Yukarıda açıkladığım gibi, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan hareket unsurlarının, kullanma amacı dışında yapıldığını gösteren eylemi yoktur.

Sanığın üzerinden çıkan 24 adet hap ve 0,39 gram sentetik kannabinoidin başkasına verileceği, temin edileceğini gösteren herhangi bir olguda yoktur.

Dava dosyası içeriğine göre maddenin ticari amaçla bulundurulduğunu ispat etmek mümkün değildir.

Bu ispat sorunu ve sanığa verilen cezada kazanılmış hakkıda gözetildiğinde, davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesinin usul ekonomisi açısından da olumsuz olacağı düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.