Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2021/12629 E. 2023/3895 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12629
KARAR NO : 2023/3895
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2016/339 E., 2016/330 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.11.2016 tarihli ve 2015/333 Esas, 2016/326 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 60,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 28.12.2016 tarihli ve 2016/339 Esas, 2016/330 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle;
“1. Suç tarihinde 15- 18 yaş aralığında olan … hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve aynı maddenin üçüncü fıkrası gereğince sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması,
2. Suça sürüklenen çocukta uyuşturucu madde ele geçirilememiş olması, suça sürüklenen çocuğun uyuşturucu madde sattığı herhangi birinin tespit edilememiş olması, tanık … tarafından suça sürüklenen çocuğun yakalama öncesi uyuşturucu madde sattığı belirtilmiş ise de uyuşturucu madde satın aldığı iddia olunan şahıslara satıldığı belirtilen madde ele geçirilemediğinden niteliklerinin tespitinin mümkün olmaması, kolluk tarafından olay tarihinde ele geçen maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmadığının belirtilmesi, tutanak tanıklarının suça sürüklenen çocuğu olay tarihinde madde satarken veya saklarken görmediklerini beyan etmeleri ve suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan beyanlarında, olay tarihinde ele geçen uyuşturucu maddenin kendisine ait olmadığını ve uyuşturucu madde ticareti yapmadığını savunması karşısında, suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,” nedenleriyle hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Delil değerlendirmesinin hatalı ve eksik yapıldığına,
3. Parmak izi incelemesi yaptırılmaması sebebiyle eksik inceleme yapıldığına,
4. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Her ne kadar sanık …, olay tarihinde işinden çıkıp evine gitmekte iken dinlenmek amacıyla oturduğu binanın merdivenlerinden kalkıp yürüdüğü sırada polislerin kendisini yakaladığını, üzerinde suç unsuru bulunmadığını, uyuşturucu madde ticareti yapmadığını belirtir şekilde savunmada bulunmuş ise de, tanık … ile tutanak tanıklarının beyanları ve dosyadaki tüm diğer deliller dikkate alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu, savunmasının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilmeyen sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna ilişkin tanık Yasin’in soyut beyanı dışında delil bulunmadığı dikkate alınarak; Bakırköy Adli Emanetinin 2015/11236 sırasında kayıtlı suç konusu uyuşturucu maddelerin bulunduğu ambalajlar üzerinde parmak izi incelemesi

yaptırılarak, parmak izi elde edilmesi durumunda, sanıktan alınacak parmak izleri ile karşılaştırılarak, tespit edilen parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
B. Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan sanık hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35 inci maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu alınmaması ya da alınmama gerekçesinin hükümde gösterilmemesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin, 28.12.2016 tarihli ve 2016/339 Esas, 2016/330 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.