Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/9818 E. 2021/5847 K. 21.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9818
KARAR NO : 2021/5847
KARAR TARİHİ : 21.05.2021

Mahkeme : NİĞDE 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1- Kenevir ekme
2- 6136 sayılı yasaya aykırılık
3- Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : 1- Kenevir ekme ve 6136 sayılı yasaya aykırılık suçlarından mahkûmiyet
2- Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Sanık … hakkında 6136 sayılı yasaya aykırılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyetine ilişkin gerekçeli kararın ilk olarak tebliğ mazbatası üzerine doğrudan mernis adresi yazılarak tebligat yapıldığı anlaşılmış olup; 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz olduğu anlaşıldığından, temyiz talebinin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli
kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi nedeniyle, sanık hakkında TCK.nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, TCK.nın 53. maddesinin uygulanmasını düzenleyen bölümün çıkartılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik kanun yolu isteğinin incelenmesi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 264/2. maddesi uyarınca itirazlarla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
3- Sanık … hakkında kenevir ekme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi nedeniyle, sanık hakkında TCK.nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, TCK.nın 53. maddesinin uygulanmasını düzenleyen bölümün çıkartılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
21.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.