Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/6694 E. 2020/8256 K. 26.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6694
KARAR NO : 2020/8256
KARAR TARİHİ : 26.11.2020

Mahkeme : İSTANBUL 63. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın yokluğunda verilen 05.04.2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; sanığın eski MERNİS adresi olan “Beştelsiz Mah. 116 Sok. No:20/5 Zeytinburnu/İstanbul” adresinde ikincisi Tebligat Kanununun 35. maddesine göre olmak üzere iki kez tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, 7201 sayılı Kanunun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres esas alınarak, 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, sanığın bilinen son adresi “Atatürk Mah. Alemdağ Cad. Karanfil Sok. No:11/2 Ümraniye/İSTANBUL”, MERNİS adresi “Gültepe Mah. Mor Sok. No:16/4 Küçükçekmece/İstanbul” olmasına karşın belirtilen usul izlenmeden sanığın eski MERNİS adresinde tebliğ yapılması düzenlemeye aykırı ve usulsüz olduğu, bu kararın kesinleşmediği, buna bağlı olarak da sanığa verilen 20.11.2014 tarihli mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz dilekçesinin, 05.04.2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 26/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.