Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/6440 E. 2020/3585 K. 16.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6440
KARAR NO : 2020/3585
KARAR TARİHİ : 16.09.2020

Adalet Bakanlığı’nın 30/12/2019 tarih ve 94660652-105-34-14453- 2019 – Kyb sayılı yazısı ile, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2014/357 esas, 2015/46 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09/01/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosyalar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli … hakkında, 01/03/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Keşan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, 03/04/2014 tarihli, 2014/1078 soruşturma, 2014/358 esas ve 2014/158 sayılı iddianame ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Keşan Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2-Keşan Sulh Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli, 2014/178 esas ve 2014/286 sayılı kararı ile, eylemin Küçükçekmece yargı sınırları içerisinde işlendiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Küçükçekmece Sulh Ceza Mahkemesine gönderildiği,
3-Kanun yararına bozma istemine konu Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli, 2014/357 esas ve 2015/46 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 13/03/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbarnamede;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2014/357 esas, 2015/46 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli kararında yer alan “…aynı geçici 7. maddenin 3. fıkrasında ise kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle TCK’nın 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur hükmü getirildiği, sanığın da dosya içerisinde bulunan Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/09/2005 tarih, 2005/1182 esas ve 2005/563 karar sayılı ilamı ve yine 06/02/2007 tarih, 2007/184 sayılı müteferrik kararı ile sanığın mahkemeden verilen 1 yıl süre ile tedavi altında bulundurma ve denetimli serbestlik hükümlerine uymadığının anlaşılması nedeniyle 2005/1182 esas, 2005/563 karar sayılı ilamın aynen infazına karar verilmiş olduğu..” şeklinde gerekçeye istinaden sanık yeni düzenleme uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
Suç tarihinden sonra ve hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 9. fıkrasında “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde, keza 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında ise, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklinde düzenlemeler gereğince, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin zorunlu olduğu,
Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli gerekçeli kararında belirtilen ve hükme esas alınan Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2005 tarihli ve 2005/1182 esas, 2005/563 sayılı kararında sanık hakkında 17/11/2004 tarihinde uyuşturucu madde kullandığından bahisle 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince mahkumiyetine ve anılan Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik ve tedavi hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, sanığın denetimli serbestlik hükümlerine uymaması üzerine Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2007 tarihli ve 2007/184 müteferrik kararı ile aynen infaz kararı verildiği,
Somut olayda, 01/03/2014 tarihinde işlediği edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 03/04/2014 tarihli iddianame ile hakkında kamu davası açılan sanık hakkında, dosyaya konu suç bakımından daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmediği ve sanığın bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemediğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi zorunlu olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2014/357 esas, 2015/46 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık …’ın, 01/03/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2014/357 esas, 2015/46 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli gerekçeli kararında “…aynı geçici 7. maddenin 3. fıkrasında ise kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle TCK. 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur hükmü getirildiği, sanığın da dosya içerisinde bulunan Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/09/2005 tarih, 2005/1182 esas ve 2005/563 karar sayılı ilamı ve yine 06/02/2007 tarih, 2007/184 sayılı müteferrik kararı ile sanığın mahkemeden verilen 1 yıl süre ile tedavi altında bulundurma ve denetimli serbestlik hükümlerine uymadığının anlaşılması nedeniyle 2005/1182 esas,
2005/563 karar sayılı ilamın aynen infazına karar verilmiş olduğu..” şeklindeki gerekçeye dayanılarak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiş ise de;
Suç tarihinden sonra ve hükümden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 9. fıkrasında “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde, keza 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen Geçici 7. maddede;
(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” Şeklindeki düzenlemeler gereğince, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin zorunlu olduğu,
Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli gerekçeli kararında belirtilen ve hükme esas alınan Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2005 tarihli ve 2005/1182 esas, 2005/563 sayılı kararında; sanık hakkında 17/11/2004 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince mahkumiyetine ve anılan Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik ve tedavi hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, sanığın denetimli serbestlik hükümlerine uymaması üzerine Küçükçekmece 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2007 tarihli ve 2007/184 müteferrik kararı ile aynen infaz kararı verildiği,
Somut olayda, 01/03/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 03/04/2014 tarihli iddianame ile hakkında kamu davası açılan sanık hakkında, dosyaya konu suç bakımından daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmediği ve sanığın bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemediği anlaşıldığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar :
Sanık hakkında dosyaya konu suça ilişkin daha önce tedavi veya denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmediği ve sanığın bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemediği anlaşıldığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi zorunlu olduğu gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/02/2015 tarihli ve 2014/357 esas, 2015/46 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
16/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.