Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/6345 E. 2020/4184 K. 23.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6345
KARAR NO : 2020/4184
KARAR TARİHİ : 23.09.2020

Mahkeme : ŞANLIURFA 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde tespit edildiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık …’nin sulh ceza hakimliğindeki sorgusunda ve mahkemede vermiş olduğu ifadelerinde kendisinde ele geçirilen uyuşturucu maddenin araçta sürücü koltuğunda oturan diğer sanık …’a ait olduğunu ve para karşılığında söz konusu maddeleri taşıdığını beyan etmesi karşısında, kendi beyanı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun ve diğer suç ortağının ortaya çıkmasına hizmet ve yardım etmesi nedeniyle hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- İddianamede ve esas hakkında mütalaada, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması talep edilmeyen ve duruşmada da sabıka kaydının okunmadığı anlaşılan sanık hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
2- Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde tespit edildiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suç tarihinde sanığın kullandığı araçta yolcu koltuğunda oturan diğer sanık …’ın kemerinin altına gizlenmiş koli bandıyla şeffaf naylona sarılı vaziyette net 157,5 gram ağırlığında eroin maddesinin ele geçirildiği olayda, diğer sanık …’nin soyut beyanı dışında aleyhinde yeterli delil bulunmadığı aşamada sanık …’ın diğer sanığın üzerinde bulunan uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusunda beyan ederek suçunun ortaya çıkmasını sağladığı anlaşıldığından, sanık hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
23.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.