Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/5462 E. 2020/3904 K. 21.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5462
KARAR NO : 2020/3904
KARAR TARİHİ : 21.09.2020

Mahkeme : İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ithal etme
Hükümler : 1)Mahkûmiyet; (değişen suç niteliğine göre “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan) Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14/03/2019 tarihli, 2018/498 esas ve 2019/138 karar sayılı kararı ile
2)İstinaf başvurusunun esastan reddi; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 18/06/2019 tarihli, 2019/1300 esas ve 2019/1580 karar sayılı kararı ile

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükmün, sanık müdafii tarafından süresinde temyiz edilmesinden sonra, aşamalarda Türkçe bilmediğinden tercüman aracılığı ile savunması alınan yabancı uyruklu sanığın, tutuklu bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığı ile gönderdiği 24/02/2020 tarihli dilekçesinde yer alan, “Bana verilen cezayı kabul ediyorum ve dosyamın kapanmasını istiyorum… dosyamın kapatılmasını ve müddetnamenin tarafıma verilmesini rica ederim.” şeklindeki talebi, dosya kapsamında sanığa, söz konusu dilekçenin tercüman aracılığı ile açıklattırıldığı herhangi bir ifade tutanağı bulunmadığından, değerlendirme dışı bırakılarak temyiz incelemesi yapılmıştır.
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçeli kararlarının başlık kısmında, kadın olan sanığın cinsiyeti ifade edilirken, maddi hata yapılarak “kızı” yerine, “oğlu” ibaresinin kullanılması,
2)6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde yer alan “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir…” şeklindeki düzenleme ve TCK‘nın 52/4. maddesinde yer alan “…ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” ibaresi birlikte dikkate alındığında, mevcut yasal düzenlemelerle çelişmediği ve infazı kısıtlamadığı halde, adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında TCK’nın 52/4. maddesinde yer alan ihtara yer verilmemesi,
3)Hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişik nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 18/06/2019 tarihli, 2019/1300 esas ve 2019/1580 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1) İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçeli kararlarının başlığında, sanığın kimlik bilgilerine ilişkin kısımda yer alan “oğlu” ibaresinin çıkarılarak , yerine “kızı ” ibaresinin yazılması
2)Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 14/03/2019 tarihli, 2018/498 esas ve 2019/138 karar sayılı gerekçeli kararda;
a)TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasında, “… ödenmezse kalan cezanın tamamının tahsiline” ibaresinden sonra gelmek üzere, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi,
b)TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin fıkranın, hükümden çıkarılarak, yerine, “Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli iptal kararı ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53/3. fıkrasında yapılan değişiklikten sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
Suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE, 5271 sayılı CMK’nın 304. maddesi uyarınca dosyanın Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmesine, 21/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.