Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/534 E. 2020/2699 K. 30.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/534
KARAR NO : 2020/2699
KARAR TARİHİ : 30.06.2020

Adalet Bakanlığının, 13/02/2020 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli … hakkında düzenlenen iddianamenin iadesine dair Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2019 tarihli ve 2019/1237 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2019 tarihli ve 2019/813 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 18/02/2020 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 20/11/2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 12/12/2019 tarihinde iddianame düzenlendiği,
2- Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2019 tarihli ve 2019/1237 sayılı kararıyla “Söke Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen idrar tahlili raporunun geçici rapor olduğu, raporda tahlil sonucunun adli ve idari kanıt değeri olmadığının belirtildiği, bu nedenle sadece bu rapora ve şüphelinin ikrarına dayanılarak dava açılamayacağı” gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği,
3- Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz ettiği ancak Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2019 tarihli ve 2019/813 değişik iş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesince şüphelinin idrar numunesinde uyuşturucu maddeye rastlandığı fakat buna ilişkin raporun adli kanıt değerinin olmadığı, sanığın ikrarının cezalandırılabilmesi için yeterli olmadığı, hüküm kurmaya elverişli rapor alındıktan sonra kamu davası açılabileceği gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de; şüphelinin 21/11/2019 tarihli jandarma tarafından alınan ifadesinde uyuşturucu madde içtiğine ilişkin beyanı ve şüphelinin kanunda uyuşturucu madde kullanıldığına ilişkin geçici rapor birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçun işlediğine dair kamu davasının açılmasına yeterli şüphenin elde edildiği, ayrıca mahkemesinde kati raporun sonucunun beklenilebileceği gibi, tekrar aynı hususta da rapor için talepte de bulunulabileceği, dolayısıyla kamu davası açmak için yeterli olan deliller ile sonradan dosyaya eklenecek delillerin takdir ve tayininin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği ve suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe elde edildikten sonra kamu davası açılabileceği cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2019 tarihli ve 2019/813 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.

C) Konunun Değerlendirilmesi:
İnceleme konusu olayda Söke Devlet Hastanesi tarafından yapılan tahlil sonucunda şüphelinin idrarında amfetamin, metamfetamin ve THC bulunduğunun tespit edildiği, her ne kadar tahlil raporunda “tarama testi olması nedeniyle tahlil sonucunun adli ve idari kanıt değeri olmadığı” belirtilmişse de bu raporun delil olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine ve tahlil sonucunun teyit edilip edilmeyeceğine adli makamların karar vermesi gerektiği anlaşılmış olup, şüphelinin tahlil sonucuna bir itirazı olmaması ve “olay günü gündüz saatlerinde kristal uyuşturucu madde ve esrar kullanmıştım” şeklindeki tahlil sonucuyla örtüşen beyanları da dikkate alınarak, şüphelinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğine dair kamu davasının açılması hususunda yeterli şüphe oluşturacak delil bulunduğu ve tahlil sonuçlarının teyit edilmesinin “suçun sübutuna mutlak surette etki edecek delil” niteliğinde olmadığı gözetilip iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın kabul edilmesi ve iade kararının kaldırılması gerekirken, itirazın reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/12/2019 tarihli ve 2019/813 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 30.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.