Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/5137 E. 2020/3819 K. 21.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5137
KARAR NO : 2020/3819
KARAR TARİHİ : 21.09.2020

Adalet Bakanlığının, 24/07/2020 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkûmiyetine dair Sakarya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2018 tarihli ve 2018/643 esas, 2018/299 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 10/08/2020 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 18/02/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, erteleme kararının tebliğ edildiği, ancak karşı başvurulabilecek itiraz kanun yolunun gösterilmediği,
2- Tedbirin infazına başlaması için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğini müteakip sanığın 29/03/2016 tarihinde kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladığı,
3- Ancak sanığın erteleme süresi zarfında 18/03/2018 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullandığı gerekçesiyle erteleme kararı kaldırılarak dava açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, Sakarya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2018 tarihli ve 2018/643 esas, 2018/299 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine karar verildiği, hükmün usulüne uygun olarak tefhim edildiği, ancak yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
5- Sanığın erteleme süresi içinde işlediği iddia edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hapis cezasının kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine 28/01/2020 tarihli ek kararla erteli cezanın aynen infazına karar verildiği, sanığın bu karara itiraz ettiği ancak Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2020 tarihli ve 2020/305 değişik iş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin Sakarya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2020 tarihli ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2020 tarihli ve 2020/305 değişik iş sayılı kararının, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında “…somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edildiği, ancak erteleme kararında ve tebliğ evrakında erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun gösterilmediği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği ancak bu aşamada da şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun hatırlatılmadığı ve TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava açılarak yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmışsa da, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz mercii ve süresiyle birlikte itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada itiraz hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğundan, bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.” şeklinde belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada sanığa bu hakkının bildirilmediği, kaldı ki, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın şüphelinin mernis adresine doğrudan tebliğ edildiği anlaşılmış ise de; bilinen son adrese yapılan tebliğin iade gelmesi üzerine bu defa mernis adresi olduğuna ilişkin şerh düşüldükten sonra 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiğinden erteleme kararının tebliğinin de usulsüz olduğu, dolayısıyla şüpheliye itiraz hakkı tanınmadan ve ayrıca usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı cihetle, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gözetilmeden, durma kararı yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Sakarya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2018 tarihli ve 2018/643 esas, 2018/299 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Kamu davası açılmadan önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değişik TCK’nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile birlikte denetimli serbestlik ve tedavi tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda, erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi usulsüzdür. Bu durumda karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez. Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda kesinleşmemiş kararla ilgili sanığın yükümlülüklere uymaması eyleminin gerçekleştiğinin kabulü mümkün olmadığından, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle “kamu davasının durmasına” karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Sakarya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2018 tarihli ve 2018/643 esas, 2018/299 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3.fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 21.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.