YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3310
KARAR NO : 2020/8839
KARAR TARİHİ : 10.12.2020
Mahkeme : SAMSUN Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
…,…
Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen hüküm temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında sanık … yönünden ”23/10/2015”, sanık … yönünden ”10/12/2015 ve 23/10/2015” olarak yazılması gerekirken sanık ayrımı da yapılmaksızın ”23/10/2015-01/10/2015-28/12/2016” olarak yazılması mahkemesince düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
A) Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile, CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz isteminin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
./..
B) Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafileri ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 23/10/2015 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan …’de ele geçirilen ve diğer sanık … tarafından adı geçene satılan suç konusu maddenin sanık tarafından …’a temin edildiğinin …’ın beyanları ve sanık ile arasında geçen 25/10/2015 tarihli telefon inceleme tutanağına konu görüşme içerikleri ile sabit olduğu, böylece bir suç işleme kararının icrası kapsamında 23/10/2015 ve 10/12/2015 tarihlerinde üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işleyen sanığın cezasında TCK’nın 43. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini,
2- 10/12/2015 tarihli basit korkide uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun meydana geldiği yerin Hürriyet Ortaokulu’na 75 metre, Ordu Meslek Teknik Anadolu Lisesi’ne 60 metre, Yunus Emre İmam Hatip Ortaokulu’na 150 metre mesafede olduğunun belirtilmesi karşısında; uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun, belirtilen yerlere mutad ulaşım yolları ile (yaya yürüme ya da araçla tespit edilecek) mesafesinin iki yüz metreden yakın olup olmadığının gerektiğinde keşif de yapılmak suretiyle kesin olarak tespit edilerek belirlendikten sonra, sanığın suça konu uyuşturucu maddeyi TCK’nın 188/4-b maddesi uyarınca okula iki yüz metreden yakın mesafe içinde sattığının anlaşılması halinde; uyuşturucu madde ticareti suçunun, TCK’nın 188/4-a ve 4-b bentlerinde düzenlenen birden fazla nitelikli halinin gerçekleştiği dikkate alınarak, aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca temel cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken mesafenin nasıl tespit edildiği belirli olmayan 10/12/2015 tarihli basit korkiye dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3- Suç konusu maddenin sentetik kannabinoid olması nedeniyle cezanın yarı oranında artırılmasına karar verilirken TCK’nın 188/4-a maddesi gösterilmeyerek, CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4- TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafileri ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, hükmolunan cezanın süresi ile bozma sebebine, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanığın tahliye talebinin reddine,
5271 sayılı CMK’nın 304. maddesi uyarınca dosyanın Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 10/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.