Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/22524 E. 2022/2913 K. 09.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/22524
KARAR NO : 2022/2913
KARAR TARİHİ : 09.03.2022

Mahkeme : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a) Mahkûmiyet; Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/06/2019 tarihli 2017/247 esas ve 2019/520 sayılı kararı
b) İstinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler Cumhuriyet savcısı ile sanıklar …, …, …, … ve … müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar … ve … müdafii ile sanık … müdafii süresinde duruşma talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nın 299. maddesinin 1. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki inceleme takdiren duruşmasız olarak yapılmıştır.
A-Sanıklar … ve … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede:
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ilk derece mahkemesince kurulan hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz isteklerinin CMK’nın 302/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, hükmolunan hapis cezasının süresi ile tutuklama tarihine göre, sanık … hakkındaki tahliye talebinin reddine,
B-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede:
Tüm dosya kapsamından; 21.04.2017 tarihli 5. olayda, sanık …, hakkında verilen beraat hükmü bozulan sanık … ve hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanık …’in iştirak iradesi içerisinde 5237 sayılı TCK’nın 188/3. maddesi kapsamındaki suça konu uyuşturucu maddeyi sanık …’ın isteği üzerine ve adına temin edip, ona getirmek suretiyle fiili aynı suç işleme kararıyla müşterek fail olarak gerçekleştirmiş oldukları anlaşılmakla birlikte; temyiz dışı sanık … hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hukuki geçerliliğini koruduğu sürece sanık … hakkında atılı suçtan dolayı TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanamayacağı değerlendirilmiştir.
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ilk derece mahkemesince kurulan hükme ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteklerinin CMK’nın 302/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
C-Sanık … hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde:
Tüm dosya kapsamından; 21.04.2017 tarihli 5. olayda, sanık …, hakkında verilen beraat hükmü bozulan sanık … ve hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen temyiz dışı sanık …’in iştirak iradesi içerisinde TCK’nın 188/3. maddesi kapsamındaki suça konu uyuşturucu maddeyi sanık …’ın isteği üzerine ve onun adına temin edip, ona getirmek suretiyle fiili aynı suç işleme kararıyla müşterek fail olarak gerçekleştirmiş oldukları anlaşılmakla birlikte; temyiz dışı sanık … hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hukuki geçerliliğini koruduğu sürece sanık … hakkında atılı suçtan dolayı TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanamayacağı kabul edilerek yapılan incelemede:
Tüm dosya kapsamından; 21.04.2017 tarihli 5. olaydan bir gün önce 20.04.2017 tarihinde sanık … tarafından sanığa gönderilen ve olayda ele geçen uyuşturucu maddenin beraat eden temyiz dışı sanık … tarafından nakledileceğine dair bilgi içeren “…, 0541.319.18.26, Metro, bu akşam 6 otobüsü, görünce ara” şeklindeki mesaj içeriği, bu mesajın akabinde saat 17:53 itibariyle yapılan telefon görüşmesinde sanığın, sanık …’a “…emaneti ben teslim ettim o arkadaşa tamam” şeklinde teyit içeren beyanı, bu beyanda geçen emanet ile kastedilenin sanık …’a ait güvercin kolisi olduğuna dair sanık savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olması ve temyiz dışı sanık …’de suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi karşısında, mesaj ve iletişimin tespiti kayıtları ile tüm dosya içeriğine göre sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübut bulduğu gözetilmeden, mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
D-Sanıklar … ve … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde :
CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1-Toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, 11.03.2017 tarihli 3. olayda, sanıklar …, …, … ve …’ın iştirak iradesi içerisinde , TCK’nın 188/3. maddesi kapsamında …’ın isteği üzerine, suça konu uyuşturucu maddeyi … adına temin edip, ona getirmek suretiyle fiili aynı suç işleme kararıyla müşterek fail olarak gerçekleştirmiş oldukları anlaşılmakla birlikte; sanık … hakkında aleyhe temyiz talebi bulunduğu halde aleyhe istinaf talebi bulunmadığı, aleyhine istinaf talebi bulunan sanık …’ın ise 14.02.2020 tarihinde vefat etmesi sebebiyle hakkında verilen beraat hükmünün kaldırılarak kamu davasının düşmesine karar verilerek ilk derece mahkemesince kurulan hükmün düzeltilmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, ancak; ölüm nedeniyle verilen düşme kararı davanın esasına ilişkin olmadığından, Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin içeriği dikkate alınarak diğer sanıklar hakkında TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanması açısından sanık …’un hukuki durumunun değerlendirilmesi mümkün olup yapılan değerlendirme sonucu sanık …’un müşterek fail olarak olaya karıştığı anlaşıldığından, aynı olaya sanık … ile beraber müşterek fail olarak iştirak eden sanıklar … ve … yönünden koşullarının oluştuğu gözetilmeden, TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
2-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik CMK’nın 304/1. maddesi gereğince dosyanın Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 09.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.