Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/22506 E. 2022/931 K. 27.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/22506
KARAR NO : 2022/931
KARAR TARİHİ : 27.01.2022

Mahkeme : ŞEBİNKARAHİSAR Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1) Uyuşturucu madde ticareti yapma
2) İzinsiz kenevir ekme
Hüküm : Mahkûmiyet (tüm sanıklar hakkında)

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık … hakkında “kenevir ekme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
2313 sayılı Yasa’nın 23. maddesinin 1. cümlesine 15/08/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nın 10. maddesiyle, “on iki yıla kadar hapis” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve beşyüz günden onbin güne kadar adlî para” ibaresinin eklendiği anlaşılmakla, suç tarihi dikkate alındığında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Aynı gerekçelerle hapis cezası alt sınırdan belirlendiği halde, gün adli para cezası tayin edilirken farklı bir gerekçe gösterilmeden alt sınırdan fazla uzaklaşılması,
2) Sanık … hakkındaki bozma nedenine göre, atılı suçun üç kişi ile birlikte işlenmediği gözetildiğinde sanık hakkında TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden TCK’nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
3) Sanık … hakkındaki bozma nedenine göre, sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması,
4) Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği ” belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
5) TCK’nın 53. maddesinin uygulanması sırasında, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi ve hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMK’nın 307. maddesinin 4. fıkrası uyarınca hakkında aleyhe temyiz bulunmayan sanık …’ın, sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
C) Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” ve “kenevir ekme” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Tüm dosya kapsamına göre; sanığın, ele geçirilen uyuşturucu maddeler ve diğer sanık …’ın göstermiş olduğu yerde bulunan dikili 1 kök kenevir bitkisi ve sökülmüş vaziyette 30 kök kenevir bitkisiyle ilgisi olduğuna dair, sanık …’ın sonradan döndüğü soyut beyanı dışında, mahkûmiyetine yetecek, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
D) Sanık … hakkında “kenevir ekme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Tüm dosya kapsamına göre; sanığın, diğer sanık …’ın göstermiş olduğu yerde bulunan dikili 1 kök kenevir bitkisi ve sökülmüş vaziyette 30 kök kenevir bitkisiyle ilgisi olduğuna dair sanık …’ın sonradan döndüğü soyut beyanı dışında, mahkûmiyetine yetecek, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
E) Sanık … hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Aynı gerekçelerle hapis cezası alt sınırdan belirlendiği halde, gün adli para cezası tayin edilirken farklı bir gerekçe gösterilmeden alt sınırdan fazla uzaklaşılması,
2) Sanık … hakkındaki bozma nedenine göre, atılı suçun üç kişi ile birlikte işlenmediği gözetildiğinde sanık hakkında TCK’nın 188/3. maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden TCK’nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
3) Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği ” belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
4) TCK’nın 53. maddesinin uygulanması sırasında, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi ve hükümden sonra 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
27/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.