YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/21957
KARAR NO : 2023/5186
KARAR TARİHİ : 06.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/336 E., 2016/457 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, … Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
2. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2016 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
3. … 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.06.2016 tarihli ve 2016/336 Esas, 2016/457 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile hak yoksunluğuna hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği özetle; cezanın hukuka ve yasalara aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR (İLK DERECE MAHKEMESİNİN KABULÜNE GÖRE)
01.06.2014 günü saat 23:05 sıralarında, güvenlik güçlerinin devriye görevlerini ifa ettikleri sırada 7305 sokak üzeri köprü altında bulunan ve şüphe üzerine yanına gidildiği sırada bir maddeyi ikiye bölüp yere attığı görülen sanığın, yere attığı şüpheli madde alınıp kontrol edildiğinde meşe tabir edilen esrar maddesi olduğunun tahmin edildiği, net 0,6 gram ağırlığındaki yeşil renkli bitki parçasının yapılan kriminal incelemesinde söz konusu maddenin esrar aktif maddelerinden THC ihtiva eden bitki kırıntısı olduğu ve esrar miktarının 0,42 gram olduğunun belirlendiği, bu nedenle kamu davasının ertelenmesine ve sanığın 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 02.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 31.01.2016 günü saat: 04:30 sıralarında, 1609/12 sokak ile 7058 sokak kesişiminde durumundan şüphelenilen ve durdurulan sanığın GBT sorgulamasının yapıldığı ve kabaca üst aramasında pantolonunun sağ cebinde bir kabarıklık olduğunun görülmesi üzerine sorulduğunda kendi rızası ile cebinden çıkarttığı bir içimlik esrar maddesi olduğu tahmin edilen şüpheli maddeyi teslim ettiği, net 0,8 gram ağırlığındaki yeşil renkli bitki parçasının yaplan kriminal incelemesinde esrar aktif maddelerinden THC ihtiva eden bitki kırıntısı olduğu ve esrar içerdiğinin tespit edildiği, bunun üzerine
daha önce verilen erteleme kararının kaldırılmasına karar verilerek işbu davanın açıldığı, polis tarafından düzenlenen tutanak kapsamı göz önüne alındığında sanığın bu suç yönünden sırf inkara yönelik hayatın olağan akışına uygun düşmeyen savunmasına itibar edilmediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı Kanun’un 170 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ceza davası, dava açan belge niteliğindeki icra ceza mahkemesine verilen şikâyet dilekçesi, son soruşturmanın açılması kararı gibi istisnai hükümler dışında kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Anılan Kanun’un 170 inci maddesinin dördüncü fıkrasında da; “iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesi uyarınca ise; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” Bu madde gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açık aykırılık oluşturacaktır. Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak ifade edilen bu ilke uyarınca hâkim, ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuki çözüme kavuşturacaktır.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; iddianame içeriğinde 01.06.2014 tarihli eyleme ilişkin anlatım bulunmadığı, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemlerle sınırlı olduğu da gözetilerek yargılamaya konu eylemle ilgili 5271 sayılı Kanun’un 170 inci maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde yargılamaya devamla mahkûmiyet kararı verilmesi, nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Başkaca yönleri incelenmeyen … 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.06.2016 tarihli ve 2016/336
Esas, 2016/457 Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.06.2023 tarihinde karar verildi.