YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/21684
KARAR NO : 2023/5552
KARAR TARİHİ : 14.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/189 E., 2015/363 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
… 27. Asliye Ceza Mahkemesi kararının sanık tarafından eski hale getirme talebi ve temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesinin birinci ve sekizinci fıkrası ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilerek sanığın yokluğunda verilen kararının sanığın bildirmiş olduğu adresten iade edilmesi ile 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ edildiği dolayısıyla tebligatın usule uygun olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın 20.05.2016 tarihli eski hale getirme talebi ile temyiz isteğinin süresinden sonra olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilip usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 10.03.2016 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu, hükmün 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
Esası incelenmeyen dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.