Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/21656 E. 2023/5270 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/21656
KARAR NO : 2023/5270
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/20 E., 2016/268 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.05.2014 tarihli iddianamesi ile sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Bakırköy 17. Sulh Ceza Mahkemesinin, 02.06.2014 tarihli ve 2014/572 Esas, 2014/735 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Kararın 08.07.2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir
C. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.05.2016 tarihli ve 2016/20 Esas, 2016/268 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık 12.05.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinde bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR (İLK DERECE MAHKEMESİNİN KABULÜNE GÖRE)
Yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın suç tarihi olan 29.04.2014 tarihinde kullanmak için temin ettiği uyuşturucu madde ile yakalandığı, hakkında bir ceza tayin edilmeden önce denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, ancak sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan bildirimin kendisine usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen yasal süresi içerisinde müdürlüğe başvurmadığı, bu nedenle hakkında verilen kararın gereğini yerine getirmediği anlaşıldığından bu suçu nedeniyle denetimli serbestlik tedbiri kararı verilen sanık hakkında üzerine atılı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkûmiyetine karar verilmiştir
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin birinci fıkrası ila altıncı fıkrasında öngörülen suçlar saklı kalmak üzere, üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddelerin aynı Kanun’un 191 inci maddesinde düzenlenen “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak ” suçuna konu olamayacağı gözetilmeden, kendisinde Bubrenorphine içerikli kırmızı reçeteye tabi ilaçlardan olan iki adet tablet halinde Suboxone ticari ismiyle pazarlanan ilacın aktif maddesi dışında bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı teknik yöntemlerle de saptanmayan sanık hakkında, beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması, hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.05.2016 tarihli ve 2016/20 Esas, 2016/268 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.06.2023 tarihinde karar verildi.