Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/20856 E. 2023/5152 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/20856
KARAR NO : 2023/5152
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/344 E., 2016/437 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, 13.09.2012 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü ve 54 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. İstanbul 38. Sulh Ceza Mahkemesinin, 26.09.2013 tarihli ve 2012/1409 Esas, 2013/858 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmiştir. Kararın kesinleşmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir.
C. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2015/344 Esas, 2016/437 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebebi özetle; vekalet ücretine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde görevlilerin…Ormanı içerisinde yaptıkları kontrollerde … isimli mekanın yaklaşık 50 metre ilerisinde park edilmiş…plakalı araçtan maddeler atıldığı, sanık ve temyiz dışı sanıklar … …ve …’in araçta bulunduğu, üzerilerinde yapılan aramada herhangi bir suç eşyasına rastlanmadığı, aracın altında yeni söndürülmüş 2 adet daralı ağırlığı 2.00 gr gelen uyuşturucu madde yakaladıkları, sanıklar uyuşturucu maddenin kendilerine ait olmadığını beyan etmişlerdir. Sanık hakkında açılan kamu davasında denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, sanığın denetim yükümlülüklerine uymaması ile yapılan yargılamada; sanık hakkında uyuşturucu madde kullanmak veya bulundurmak suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; sanık hakkında usulüne uygun olarak verilen bir adli arama kararı bulunmadan arama yapılmak suretiyle suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği ve hukuka uygun bir delil olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkûmiyetine yeter, kesin, inandırıcı ve şüpheden arınmış delil elde edilemediğinden beraatine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesi kapsamına göre, vekalet ücreti ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.

1136 sayılı Kanun’un 168 inci ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiş; ancak bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2015/344 Esas, 2016/437 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322’nci maddesi gereği hükmün;
Hüküm fıkrasının ikinci paragrafından sonra gelmek üzere “Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 1.800 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.06.2023 tarihinde karar verildi.