YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/20653
KARAR NO : 2023/5145
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/132 E., 2016/231 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.10.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, erteleme kararı sanığa 06.11.2014 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanun’un (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince tebliğ edilerek 22.11.2014 tarihinde kesinleşmesinin yapıldığı, sanığın 22.11.2014 tarihli eylemi ihlal kabul edilerek Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2016 tarihli ve 2015/132 Esas, 2016/231 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.
II. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
A. 30.10.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığın MERNİS adresinde doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca muhtara teslim edildiği anlaşılmış olup; 7201 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine göre tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği, en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması gerekir. Bu kapsamda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının doğrudan MERNİS adresinde tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından;
5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
B. Yargıtayın denetim işlevini yerine getirebilmesi için, sanık hakkında ihlal olarak değerlendirilen 22.11.2014 tarihli eyleme ilişkin soruşturma evrakının aslı veya onaylı örneğinin dosya içerisinde ve/veya 5271 sayılı Kanun’un 38 inci maddesinin (a) fıkrası kapsamında Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde (UYAP) bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı görülmüştür.
III. KARAR
Başkaca yönleri incelenmeyen Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.03.2016 tarihli ve 2015/132 Esas, 2016/231 Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.06.2023 tarihinde karar verildi.