YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/20390
KARAR NO : 2022/9392
KARAR TARİHİ : 21.09.2022
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkındaki Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2018 tarihli, 2018/57 esas ve 2018/222 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli … hakkında, 20/01/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 14/03/2017 tarihli, 2017/987 soruşturma ve 2017/61 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, kararın şüpheliye 27/03/2017 tarihinde tebliğ edilerek 14/04/2017 tarihinde infazı için Zonguldak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Şüphelinin 17/09/2017 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 04/01/2018 tarihli, 2017/987 soruşturma, 2018/38 esas ve 2018/33 sayılı iddianamesi ile sanığın cezalandırılması istemiyle Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/03/2018 tarihli, 2018/57 esas ve 2018/222 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/03/2017 tarihli, 2017/987 soruşturma ve 2017/61 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 17/09/2017 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçunu işlediğinden bahisle Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/01/2018 tarihli, 2017/987 soruşturma, 2018/38 esas ve 2018/33 sayılıiddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2018 tarihli, 2018/57 esas ve 2018/222 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/02/2020 tarihli, 2019/6425 esas ve 2020/1250 karar sayılı, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli, 2019/5427 esas ve 2019/8638 karar sayılı ilâmlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/03/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüpheliye 27/03/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye söz konusu karara, yazılı şekilde mahkumiyet kararı karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle yapılan tebligatın geçerli olmadığı cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2018 tarihli, 2018/57 esas ve 2018/222 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli hakkında, 20/01/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 14/03/2017 tarihli ve 2017/987 soruşturma, 2017/61 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl sure ile ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 17/09/2017 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2018 tarihli, 2018/57 esas ve 2018/222 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK’nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.” şeklindeki düzenleme gereği, “Kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/03/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, açıklanan nedenlerle erteleme kararının kesinleşmediği, dolayısıyla 17/09/2017 tarihli suçun ertelemesüresi içerisinde işlendiğinden sözedilemeyeceği, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere “durma kararı” verilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak kararın infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, Düzce 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2018 tarihli, 2018/57 esas ve 2018/222 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.