Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/20387 E. 2022/9061 K. 14.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/20387
KARAR NO : 2022/9061
KARAR TARİHİ : 14.09.2022

Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık … hakkında İstanbul (Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesince 14/02/2019 tarihinde verilen 2010/613 esas ve 2011/322 sayılı kamu davasının düşmesine ilişkin ek kararın kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık … hakkında, Fatih Cumhuriyet Başsavcılığının 22/04/2010 tarihli ve 2009/28916 soruşturma, 2010/3754 esas, 2010/2211 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda; Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/03/2011 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 7.300,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 03/06/2011 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
2- İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yükümlülüklerini yerine getirdiğinin bildirilmesi üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/09/2015 tarihinde yerine getirme fişi düzenlendiği,
3- Sanığın 11/02/2019 tarihli dilekçesi ile adli sicil kaydının silinmesini talep etmesi üzerine, İstanbul (Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 14/02/2019 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı ek kararı ile; sanığın tedbire uygun davrandığı gerekçesiyle TCK’nın 191/5. maddesi gereğince davanın düşmesine karar verildiği, kararın 07/03/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık …’nün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 7.300,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması hâlinde cezasının infazına dair Fatih (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/03/2011 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul (Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1- Sanık hakkında verilen 14/02/2019 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanığın hukukî durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul (Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı ek kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi ve Karar:
Sanık …’nün, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/03/2011 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun ile değişik 191/1,50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 7.300,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 03/06/2011 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği, kararın infazını takiben sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle İstanbul (Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı ek kararı ile davanın düşmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre,
1- Sanık hakkında verilen 14/02/2019 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanığın hukukî durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince adli para cezasıyla birlikte aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen sanık hakkında aynı Kanun’un 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yerine getirme fişinin de düzenlendiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul (Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve 2010/613 esas, 2011/322 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 14/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.