Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/19653 E. 2023/10169 K. 27.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19653
KARAR NO : 2023/10169
KARAR TARİHİ : 27.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/523 E., 2020/121 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Değişen suç vasfına göre uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Cumhuriyet savcısı (sanık lehine) ve sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin, hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.12.2010 tarihli ve 2010/1959 Esas, 2010/5447 Soruşturma sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Burdur 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.07.2019 tarihli ve 2019/526 Esas, 2019/927 Karar sayılı kararı ile sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturabileceği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya görevli Burdur Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
C. Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.03.2020 tarihli ve 2019/523 Esas, 2020/121Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188’inci maddesinin üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün hapis ve 40,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.10.2020 tarihli tebliğnamesi ile bozma isteminde bulunulmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu oluşturduğuna, satma eylemine ilişkin herhangi bir eylemi bulunmadığına ilişkindir.
B. Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle;
Sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu oluşturduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde otobüste yolculuk eden sanık için şüphe duyulması üzerine polis ekiplerinin geldiği sanığın bulunduğu yerde koku ve alüminyum folyo bulunması üzerine sanığın üzerinde bulunan eroini teslim ettiği ve kullanmak için bulundurduğunu ve Antalya’dan ucuz olduğu için aldığını beyan etmesi üzerine, her ne kadar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dava açılmış ise de verilen görevsizlik kararı, sanığın üzerinde ele geçirilen miktar, sanığın ekonomik durumu göz önüne

alındığında eyleminin uyuşturucu madde ticareti suçunun oluşturduğu sabit kabul edilerek sanığın 188 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkının gözetildiği dikkate alınarak yapılan incelemede;
Suç konusu uyuşturucu maddenin türü ve miktarına göre mahkemenin suç vasfına yönelik uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu düzenleyen ve suç tarihinde “beş yıldan 15 yıla kadar” hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, hapis cezasının alt sınırının “10 yıl” olarak belirlendiği dikkate alındığında, somut olayda suç tarihinin, 6545 dayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce olması nedeni ile hüküm kısmında ceza tertip edilirken suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanık aleyhine olan 6545 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temel cezanın on yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayininin, hukuka aykırı olduğu,
Değerlendirilmiş; ancak mahkeme kararının gerekçe ve hüküm bölümünde alt sınırdan uygulama yapıldığının belirtilmesi karşısında bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.03.2020 tarihli ve 2019/523 Esas, 2020/121 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün;
1. Hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan “10 yıl” ibaresi çıkarılarak yerine “5 yıl” ibaresinin eklenmesi,
2. Hüküm fıkrasının 4.bendinde yer alan “6 yıl 8 ay” ibaresi çıkarılarak yerine “3 yıl 4 ay” ibaresinin eklenmesi,
3. Hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “5 yıl 6 ay 20 gün” ibaresi çıkarılarak yerine “2 yıl 9 ay 10 gün” ibaresinin eklenmesi,

Suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.11.2023 tarihinde karar verildi.