YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19568
KARAR NO : 2023/3286
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/169 E., 2016/247 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.03.2016 tarihli ve 2015/169 Esas, 2016/247 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
Sanığın yokluğunda tensiben verilen 02.06.2014 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin gerekçeli kararın, sanığın bildirdiği en son adresi olan “Yıldırım Mahallesi Millet 55/5 Bayrampaşa/İstanbul” adresinden iade edilmesi üzerine, MERNİS adresinin de bulunmadığı tespit edilen sanık hakkında 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 35 inci maddesinin ikinci ve üçüncü maddeleri uyarınca aynı adrese 22.07.2014 tarihinde tebliğ yapıldığı ancak, aynı Kanun’un 35 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre
tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.” hükmü gereği, dosya kapsamında sanığa veya bahse konu adresine 7201 sayılı Kanun’un gösterdiği usullere göre daha önceki aşamalarda hiçbir tebligatın yapılmadığı dolayısıyla 7201 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin uygulanabilmesi için aranan koşulların oluşmadığı ve sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri karar tebliğinin usulsüz olduğu, kararın kesinleşmediği, buna bağlı olarak Mahkemenin daha sonra yapmış olduğu işlemlerin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı ve yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz dilekçelerinin İstanbul (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 02.06.2014 tarihli 2014/432 Esas, 2014/563 Karar sayılı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin karara yönelik itiraz dilekçesi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz yoluna tabi olduğu, temyizinin mümkün olmadığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmakla, dava dosyasının, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2023 tarihinde karar verildi.