YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19118
KARAR NO : 2023/2995
KARAR TARİHİ : 04.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un
310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının, 19.02.2014 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ile 53 ve 54 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Gaziosmanpaşa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.03.2016 tarihli ve 2015/736 Esas, 2016/152 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, etkin pişmanlık nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 192 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin dödrüncü fıkrasının (a) bendi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği özetle; atılı suçun etkin pişmanlık hükmünün 5237 sayılı Kanun’un 192 inci maddesinin ikinci fıkrasında değil aynı maddenin dördüncü fıkrasında düzenlendiğine, buna göre de kişinin, hakkında soruşturma başlamadan önce resmi makamlara başvurup tedavi edilmesini istemesinin gerektiğine, somut olayda sanığın kaba üst araması yapılırken cebindeki kabarıklığın farkedildiğine ve sanıktan cebinde bulunanın çıkarmasının istendiğine, böylelikle maddeye ulaşıldığına, sanığın maddenin uyuşturucu olduğunu kabul etmediğine, tedavi edilmesini istemediğine, buna göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, mahkûmiyet kararı yerine anılan şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olmadığına ilişkindir.
III. GEREKÇE
Olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlendiğinden, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası
uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin iddianame tarihi olan 19.02.2014 tarihi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziosmanpaşa 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.03.2015 tarihli ve 2015/736 Esas, 2016/152 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2023 tarihinde karar verildi.