YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/18938
KARAR NO : 2023/3399
KARAR TARİHİ : 12.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/104 E., 2016/150 K.
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.02.2013 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 54 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. İstanbul 38. Sulh Ceza Mahkemesinin 30.05.2013 tarihli ve 2013/155 Esas, 2013/485 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Kararın 10.09.2013 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir.
3. İstanbul (Kapatılan) 73. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2016 tarihli ve 2015/104 Esas, 2016/150 Karar sayılı kararı ile sanığın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, sanık hakkında yürütülen yargılama sonunda delil yetersizliği nedeniyle sanığın beraatine karar verilmişse de; tutanaklar, tanık anlatımları ve dosya kapsamı itibarıyla Polis Vazife ve Salahiyetleri Hakkında Kanun kapsamında durdurulan sanığın kaba üst aramasında üzerinde kullanmaya hazır halde uyuşturucu madde bulunduğunun sabit olması karşısında sanık hakkında mahkûmiyet kararı yerine beraat kararı verilmesinin usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
İddianamenin düzenlendiği 21.02.2013 tarihinden itibaren zamanaşımına uğradığı belirlenmekle, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
1- Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası
uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2- 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin iddianamenin düzenlendiği 21.02.2013 tarihi olduğu, temyiz incelemesinin tarihine kadar zamanaşımını kesen başkaca bir işlemin bulunmadığı ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul (Kapatılan) 73. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2016 tarihli ve 2015/104 Esas, 2016/150 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.04.2023 tarihinde karar verildi.