YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/18703
KARAR NO : 2023/2285
KARAR TARİHİ : 15.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği
temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 22.08.2008 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Kırıkkale (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin, 19.02.2009 tarihli ve 2008/551 Esas, 2009/48 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına; 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezasının infazının ertelenmesine karar verilmiştir.
3. Kırıkkale (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin, 19.02.2009 tarihli ve 2008/551 Esas, 2009/48 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 04.09.2014 tarihli ve 2011/9613 Esas, 2014/6713 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında aynı suçtan dolayı başka dava olup olmadığının araştırılması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Kırıkkale 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.12.2014 tarihli ve 2014/919 Esas, 2014/498 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan, 6545 sayılı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde suç tarihi itibarıyla lehine olan 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci maddesi uyarınca takdir edilen 10 ay hapis cezasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Kararın 05.01.2015 tarihinde kesinleşmesi üzerine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı için dosya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmiştir.
5. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine dosya yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, Kırıkkale 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2016 tarihli ve 2016/166 Esas, 2016/364 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında
kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci, 50 nci maddesi ve 52 nci maddesi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezasına karar verilmiştir.
6. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz isteğinin bozulması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri
Sanık 28.03.2016 tarihli temyiz dilekçesi ile cezasının bozularak tekrar denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmesini istediğini beyan ederek temyiz talebinde bulunmuştur.
III. GEREKÇE
Suç tarihinden inceleme tarihine kadar uzatmalı zamanaşımının dolduğu belirlenmekle, Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
Suç tarihinden itibaren, temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin hükmün açıklanmasının kesinleştiği 05.01.2015 tarihi ile tedbirin gereklerine uymama nedeniyle mahkemenin tensip tarihi olan 21/01/2016 tarihleri arasındaki duran süre de eklendikten sonra dolduğu anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kırıkkale 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2016 tarihli ve 2016/166 Esas, 2016/364 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.03.2023 tarihinde karar verildi.