Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/18696 E. 2023/5014 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/18696
KARAR NO : 2023/5014
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/128 E., 2016/52 K.

SUÇLAR : 1. … yönünden kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma
2. … yönünden kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma ve konut dokunulmazlığını ihlal etme
3. … yönünden kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma ve konut dokunulmazlığını ihlal etme
4. … yönünden kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma ve izinsiz kenevir ekme
HÜKÜMLER : 1. … hakkında; kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün
açıklanmasının geri bırakılması kararı

2. … hakkında; kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçundan beraat, konut dokunulmazlığını ihlal etme
suçundan mahkûmiyet
3. … hakkında;kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçundan beraat, konut dokunulmazlığını ihlal etme
suçundan mahkûmiyet
4. … hakkında;kullanmak için uyuşturucu madde
bulundurma suçundan beraat, izinsiz kenevir ekme suçundan
mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gölköy Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.05.2014 tarihli iddianamesi ile
A) … hakkında; kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri,

B) … hakkında; kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 116 ncı maddesinin birinci fıkrası, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi,53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası,
C) … hakkında; kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 116 ncı maddesinin birinci fıkrası, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası,
D) … hakkında; kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak ve izinsiz kenevir ekme suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’un (2313 sayılı Kanun) 23 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 53 üncü ve 54 üncü maddeleri,
Uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi 17.02.2015 tarihli ve 2014/128 Esas, 2016/52 Karar sayılı kararı ile
A) … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan 6545 sayılı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde suç tarihi itibarıyla lehine olan 5560 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca takdir edilen 10 ay hapis cezasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
B) … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine,
Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesinin birinci fıkrası, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
C) … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine,
Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesinin birinci fıkrası, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
D) … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine,
İzinsiz kenevir ekme suçundan 2313 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar Sergen, Bilgin, Murat … 07.03.2016 tarihli, Arslan 11.03.2016 tarihli temyiz dilekçeleri ile kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek temyiz talebinde bulunmuşlardır.
III. OLAY VE OLGULAR
” Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını ihlal, uyuşturucu madde kullanmak ve 2313 sayılı yasaya muhalefet suçlarından yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, sanık savunmaları, olay yeri inceleme tutanakları, adli emanete kayıtlı uyuşturucu maddeleri, kan ve idrar inceleme raporları ile soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde; hırsızlık olayı ile ilgili yürütülen başka bir soruşturma kapsamında bilgilerine başvurulan …, …, …, … ve …’in ifadelerinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandıklarını ikrar ettikleri, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmayı bıraktıklarına dair beyanda bulunmadıkları halen kullanmaya devam ettikleri, Sulh Ceza Mahkemesi kararlarına istinaden … ve …, …, …, … ve …’in vücutlarından alınan kan, idrar, kıl örneklerinden her ne kadar 2313 kapsamında uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunmadığı, buna rağmen … Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği ifadesinde, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığını, … kollukta ve Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği ifadesinde uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığını, … kollukta ve Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği ifadesinde uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığını, … kollukta ve Cumhuriyet Savcısı huzurunda verdiği ifadesinde, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığını, … kollukta verdiği ifadesinde uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığını ikrar ile ifade ettikleri, ifadelerindeki

samimi ikrarlarının somut delil niteliğinde olduğu ve alınan kan örneklerinin kullandıkları tarihten sonra alındıkları için kanlarında uyuşturucu veya uyarıcı madde tespitinin bulunamayabileceği bunun sanıkların atılı suçlardan cezalandırılmalarına ve gerekli tedbirlerin uygulanmasına engel olmayacağı değerlendirmesiyle haklarında iddianame tanzim edilerek cezalandırılmaları talep edilmişse de yerleşik Yargıtay içtihatlarında açıkça belirttiği üzere sanığın ikrarının yeterli delil niteliğinde olmadığı, sanıkların kan-idrar incelemelerinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye rastlanmadığının tespit edildiği anlaşılmakla ilgili sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat kararı vermek gerekmiştir.
Sanık …’ın alınan ifadesinde …’ın konutuna sanık … ile birlikte rıza olmadan bir defa kurban bayramının ilk günü 25.10.2012 tarihi ve 2012 yılı kurban bayramından sonraki ay olan kasım ayı içerisinde olmak üzere iki defa girdiklerini ikrar ettiği, sanık …’in olayı doğruladığı ve sanık …’ın olayı kendisine anlattığını belirttiği, …’ın da sanık … ve bir arkadaşının olayı gerçekleştirdiğini beyan ettiği, belirtilen arkadaşın da sanık … olduğunun anlaşıldığı, olay yeri inceleme tutanaklarından da sanıkların …’a ait konuta izinsiz şekilde uyuşturucu bulmak için birlikte birden fazla kez girdikleri anlaşılmakla haklarında aşağıdaki şekilde temel ceza belirlenmiştir. Sanıkların yargılama aşamasındaki saygılı tutum ve davranışları lehlerine değerlendirilerek takdiri indirim uygulanmış, sonuç cezanın kısa süreli hapis cezası olmaması, sanıkların adli sicil kayıtlarının bulunması, tekrar suç işlemeyeceklerine kanaat getirilmemesi ve etkin pişmanlık göstermeyen tavırları nedeniyle haklarında TCK 50, 51 ile CMK 231/6 maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Sanık …’ın savunmalarında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığını beyan ettiği, Gölköy Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07.03.2014 tarih 2014/26 sayılı kararına istinaden alınan örneklerin yapılan incelemesinde sanığın kan örneğinde … Kriminal Polis Laboratuvarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde tespit edildiği ve kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçunu işlediği anlaşılmakla hakkında 6545 sayılı yasa ile 5320 sayılı yasaya eklenen geçici 7. maddenin ikinci fıkrası “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir” hükmü gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Katılan sanık …’ın soruşturma aşamasında verdiği ifadelerinde hint keneviri ektiğini hür iradesi ile ikrar ettiği, ancak ektiği bitkinin hint keneviri olduğunu bilmediğini, hint keneviri aldığı şahsın açık kimlik bilgilerini bilmediğini, hint kenevirlerinin kuş yemi olduğunu sandığını bu nedenle

bulundurduğuna ilişkin savunmasının da suçtan kurtulmaya yönelikolduğu, Gölköy Sulh Ceza Mahkemesi’nden alınan arama ve el koyma kararına istinaden konutunda yapılan 04.03.2013 tarihli aramada 21 gram hint keneviri bulunduğu, alınan kriminal raporda 2313 kapsamında olduğu tespitinin yapıldığı anlaşılmakla hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Sanığın yargılama aşamasındaki saygılı tutum ve davranışı dikkate alınarak cezasında takdiri indirim uygulanmıştır. Sonuç cezanın kısa süreli hapis cezası olması, sanığın samimi ikrarı da nazara alınarak TCK 50 maddesi gereğince kısa süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilmiştir. Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde kasten yeni suç işlemesi, tekrar suç işlemeyeceğine kanaat getirilmemesi, sonuç cezanın adli para cezası olduğu dikkate alınarak hakkında şartları oluşmayan TCK 51 ile CMK 231 maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.”
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
A) Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen karar yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; aynı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu, temyizinin mümkün olmadığı ve aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
B) Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın temyiz sebepleri yerinde görülmemiş ve hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

C) Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Müşteki sanık …’ın evine diğer sanık …’ın beyanında belirttiği 2. kez girilmesi olayını gereçekleştirdiği sanığın ikrarı ve …’ın beyanları nazara alındığında sabit ise de; müşteki Arslan’ın evine …’ın beyanında belirttiği 1. kez girilmesi olayında ise sanığın bu suçu inkar etmesi ve diğer sanıklar Bilgin ve Selami’nin duyumlarının da 2. kez girilmesine ilişkin olması dikkate alındığında, sanığın savunmalarının aksine, Sergen’in soyut beyanları dışında müşteki Arslan’ın evine …’ın beyanında belirttiği 1. kez girilmesi olayına ilişkin mahkûmiyetine yeterli, kuşku sınırlarını aşan kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde öngörülen “zincirleme suç” hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
D) Sanık … hakkında 2313 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Diğer sanık … ve sanığın kendisinin keneviri ektiğini belirttiği yerde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadığı için kenevir kökü veya hasat artığı gibi maddi bulgu elde edilmediği, aradan geçen zaman nedeniyle elde edilmesinin de mümkün olmayacağı; bu durumlar karşısında sanığın, soyut beyanı dışında, atılı kenevir ekme suçunu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
A) Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Gölköy Asliye Ceza Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2014/128 Esas, 2016/52 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmakla, dava dosyasının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,

B) Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Gölköy Asliye Ceza Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2014/128 Esas, 2016/528 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürelen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka ayrılık görülmediğinden sanığın temyiz isteminin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak oy birliğiyle ONANMASINA,
C) Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan nedenle Gölköy Asliye Ceza Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2014/128 Esas, 2016/528 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
D) Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (D) bendinde açıklanan nedenle Gölköy Asliye Ceza Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2014/128 Esas, 2016/528 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
31.05.2023 tarihinde karar verildi.