Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/18663 E. 2023/2534 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/18663
KARAR NO : 2023/2534
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Sanık hakkında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 29.08.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.

2. Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gerektirdiği yükümlülüklere uymadığının bildirilmesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 29.01.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bentleri ile beşinci fıkrası yollaması ile 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 54 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

3. Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.05.2015 tarihli ve 2015/96 Esas, 2015/585 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca hükmedilen 10 ay hapis cezasının, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci ile sekizinci fıkrası uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın beş yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiştir. Cumhuriyet savcısının 25.05.2015 tarihli itirazı üzerine Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi 02.07.2015 tarih, 2015/571 D.İş sayılı kararı ile İtirazın Kabulüne karar vererek dosyayı mahkemesine göndermiştir.

4. Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.11.2015 tarihli ve 2015/9366 Esas, 2015/927 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 5560 sayılı Kanun ile değişik 191 inci maddesinin birinci fıkrası, aynı Kanun’un 62 inci ve 51 inci maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Cumhuriyet Savcısının 03.12.2015 tarihli temyiz talebi, “28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı …nun 191/2. maddesi uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan başlatılan soruşturmada sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 171. maddesindeki şartlar aranmaksızın, iddia makamınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği, somut olayda ise; 09.08.2014 tarihinde Elazığ’da uyuşturucu kullandığı tespit edilen sanık hakkında Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 29/08/2014 tarih ve 11903/7 sayı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar verildiği, ancak, 5237 sayılı …nun 191/4. maddesi gereğince kamu davası açılmasını gerektiren, erteleme süresi zarfında; sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğine, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın aldığı, kabul ettiği veya bulundurduğuna ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığına ilişkin bir tespit bulunmadan, 30.05.2014 tarihinde Diyarbakır’da daha önce uyuşturucu kullandığı, bu nedenle Elazığ’da ikinci kez uyuşturucu kullanması nedeniyle hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar verilemeyeceğinden bahisle yasaya aykırı bir şekilde söz konusu erteleme kararı kaldırılarak hakkında yargılama şartı gerçekleşmeden kamu davası açıldığının anlaşıldığından” usul ve esas yönünden yasaya aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Sanık savunmaları, denetimli serbestlik dosyası, uzmanlık raporu, adli tıp raporları, nüfus ve adli sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde sanığın durumundan şüphelenilen görevlilerin üzerinde yaptığı üst aramasında kağıda sarılı bir miktar uyuşturucu madde ele geçirdiği, sanık hakkında bu sebeple beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, ancak sanığın denetimli serbestlik şube müdürlüğüne müracaat etmeyerek kendisine yüklenen yükümlülüklere uymadığı anlaşılarak, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;

Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresinin gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için

karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile, 29.08.2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklerine uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR

Başkaca yönleri incelenmeyen Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.11.2015 tarihli ve 2015/366 Esas, 2015/927 Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.03.2023 tarihinde karar verildi.