YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/17712
KARAR NO : 2023/3117
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca … Cumhuriyet Başsavcılığınca 15.07.2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmiştir.
B. … Cumhuriyet Başsavcılığınca 12.08.2015 tarihli ve 2015/9894 Soruşturma, 2015/465 Birleştirme sayılı kararı ile … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/11981 Soruşturma sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/11981 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
C. … Cumhuriyet Başsavcılığınca 12.08.2015 tarihli ve 2015/11938 Soruşturma, 2015/466 Birleştirme sayılı kararı ile … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/11981 Soruşturma sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması sebebiyle her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamaya … Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/11981 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
D. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 12.08.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Kanunu’nun 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
E. … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/456 Esas, 2016/12 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan, 6545 sayılı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrası gözetilerek 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
F. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, dosyasının araştırılarak yeniden denetimli serbestlik tedbiri verilmesine ve Yargıtayca incelenerek beraatine karar verilmesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece olay tarihinde, sanığa ait uyuşturucu madde ele geçirildiği, sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilerek sanığa tebliğ edildiği ancak denetim süresi içerisinde 18.05.2015 – 27.04.2015 ve 10.07.2015 tarihlerinde yeniden uyuşturucu bulundurma eylemleri gerçekleştirmesi nedeniyle sanığın durumu yeniden değerlendirilerek, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin altıncı fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde;
1. İhlal sayılan 18.05.2015 tarihli eylem ve ihlal sayılan 10.07.2015 tarihli olay tutanakları içeriğine göre; sanığın üst aramasında uyuşturucu ve uyarıcı madde ele geçirildiği ancak, dosya içerisinde tutanakta bahsedilen … 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/1197 değişik iş sayılı ve … 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/1756 değişik iş sayılı önleme arama kararlarının bulunmadığı dikkate alınarak; 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 9 uncu maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte “önleme araması kararı” veya 5271 sayılı Kanun’un 116 ncı, 117 nci ve 119 uncu maddelerine uygun şekilde alınmış “adli arama kararı” ya da “yazılı arama emri” bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği;
2. Sanık hakkında ihlal sayılan 10.09.2015 tarihli eyleminde ele geçirilen maddeye ilişkin analiz raporunun dosya içerisinde ve UYAP sisteminde aslı veya onaylı örneğinin denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
3. Sanık hakkında 28.06.2014 tarihli eylem nedeniyle karar verilen 15.07.2014 tarihinde karar verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı 11.08.2014 tarihinde kesinleştikten sonra işlenen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında soruşturma ve kovuşturma konusu
yapılamayan 27.04.2015 tarihli eylem ihlal niteliğinde sayılabileceği; 12.08.2015 tarihli iddianameden önce gerçekleşen 18.05.2015 tarihli ve 10.07.2015 tarihli eylemlerin ise 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4. Hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanunu’nun 191 inci maddesi ve aynı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi sanık lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun 191 inci maddesinin beşinci fıkrası ve aynı Kanun’un 85 inci maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığının, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanığın infazda olan başka bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri kararının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a. Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, 6545 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca davanın düşmesine ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verilmesi,
b. Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse veya daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet dışında bir hüküm verilmiş ise; bu suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olan sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde
gösterilen dava açma şartlarının gerçekleştiğinin sabit görülmesi halinde yargılamaya devam olunarak, suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü çerçevesinde ceza miktarı belirlenerek karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
5. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile ilgili 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesi hususunda zorunluluk bulunması, nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.01.2016 tarihli ve 2015/456 Esas, 2016/12 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca zincirleme suç hükümleri açısından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.