Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/17508 E. 2023/37 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/17508
KARAR NO : 2023/37
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak
HÜKÜM : Düşme

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1-Sanık hakkında suç tarihinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçunu işlediğinden Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191 inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, yedinci ve dokuzuncu fıkraları ile CMK’nın 171 inci ve devamı maddeleri uyarınca 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiştir.
2-Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 27/04/2015 tarihli iddianamesi ile sanığın denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi sebebiyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarıca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
3-Çorlu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.04.2014 tarihli ve 2015/271 Esas, 2015/692 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, CMK’nın 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet Savcısının temyiz talebi;
Sanığın soruşturma sırasında verdiği ifadesinde beyan ettiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine erteleme kararının tebliğe çıkarıldığı ancak söz konusu adresten taşınan sanığa tebligat yapılamadığı ve mahalle muhtarının da bu durumu tebligat evrakına tasdiklediği, Tebligat Kanunu’nun 35 inci maddesi kapsamında sanığın yeni adresini bildirmesi gerekirken bunu yerine getirmediği, bu durumda artık 21 inci maddesine göre tebligat yapılmasına gerek bulunmadığı, erteleme kararının kesinleştiği, bu nedenle yapılan tebligatın geçerli olmasına rağmen usul ve yasaya aykırı olarak düşme kararı verildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1- Suç tarihinde aile içi şiddet suçu nedeniyle polis haber merkezine yapılan ihbar ile olay yerinde sanığın annesi oğlunun uyuşturucu kullandığı ve eve zarar verdiğinden bahisle yapmış olduğu şikayet sonucu 02.09.2014 tarihli numune ile yapılan kan ve saç incelemesinde uyuşturucu madde kullandığının tespiti ile Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/12599 Soruşturma numarası ile 18.03.2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, karar sanığın bildirdiği adres ile aynı olan MERNİS adresine gönderildiği merciiye iade edildiği, iade üzerine
Tebligat Kanunu’nun 35 inci maddesi gereğince 28.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, kararın infazı için Çorlu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne dosyanın gönderildiği, 18.03.2015 tarihli çağrı yazının sanığa Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesi ikinci fıkrası uyarınca tebliğ edildiği, sanığın belirlenen 10 gün içerisinde başvuru yapmaması ile infaz dosyası kapatılarak 27.04.2015 tarihinde iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır.
2-İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu sanığa kamu davasının ertelenmesi kararının doğrudan Tebligat Kanunu 35 inci (kısa kararda sehven 21 inci Yazılmışsa da bu hata gerekçeli karar yazımında düzeltilmiştir) maddeye göre yapıldığı, kararın Tebligat Kanunu 21 inci maddesine göre yapılması gerektiği ve bu şekilde yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı bu nedenle de Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği, kesinleşmeyen bir denetime uymama durumunun da söz konusu olamayacağı anlaşıldığından sanık hakkında kamu davası açılması için gereken şart gerçekleşmediğinden açılan kamu davasının CMK’nın 223 üncü maddesi sekizinci fıkrası gereğince düşürülmesine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE:
1-İddianame ve gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “02.09.2014” yerine “10/04/2014” olarak yanlış yazılması,
2-5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin sekizinci fıkrasında “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı, tüm bu düzenlemeler karşısında somut olayda; sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığın bildirdiği ve aynı zamanda MERNİS adresi olan adresine tebligatın çıkarıldığı, iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekirken Tebligat Kanunun 35 inci maddesine göre tebliğ edildiği, bu şekilde yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı bu nedenle de Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği gerekçesi ile düşme kararı verilemeyeceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kamu davası hakkında durma kararı verilerek, gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak kararın kesinleşmesi halinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazının sonucunun beklenilmesi, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Çorlu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.12.2015 tarihli ve 2015/271 Esas, 2015/692 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,09.01.2023 tarihinde karar verildi.