Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2020/17236 E. 2022/13851 K. 26.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/17236
KARAR NO : 2022/13851
KARAR TARİHİ : 26.12.2022

Mahkeme : ANTALYA 9. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Beraat

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelemeye konu 27/06/2014 tarihli eylem nedeniyle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında yapılan soruşturma sonunda, 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/45425 soruşturma sayılı 23/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararını müteakip, sanığın kendisine yüklenen yükümlülükleri ihlal ettiği gerekçesiyle 13/02/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılması üzerine; Mahkemece “adı geçen sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakla ISRAR ettiğinin kabul edilebilmesi için adı geçene önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içerisinde de başvurmaması halinde yükümlülüklerine ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı uyarısı ile yeniden tebligat yapılması gerektiği halde söz konusu tebligat yapılmadan iddianame düzenlendiği ve ısrar koşulunun gerçekleşmediği” gerekçesi ile sanık hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereği beraatine karar verildiği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/1. maddesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında “Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.” şeklinde düzenlemenin yer aldığı,
23/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa 13/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ancak, soruşturma aşamasında sanığın müdafii eşliğinde savunmasının alınmış olduğu dikkate alınarak müdafiine tebliğe çıkarılması gerektiğinden, 23/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanık müdafiine usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğine dair evrakın dosyada ve UYAP sisteminde denetime açık bir şekilde bulundurulmadığı,
23/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı için dosyanın 02/12/2014 tarihinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdının tebliği üzerine yükümlünün başvurmaması nedeniyle ikinci bir uyarı yapılmaksızın denetimli serbestlik dosyasının kapatıldığı, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanun’un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta “ısrar” ettiğinin kabul edilebilmesi için; “önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı” uyarısı ile yeniden tebligat yapılması gerekirken kovuşturma şartı olan ısrar koşulu sağlanmadığı gibi kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanık müdafiine usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediğinin araştırılıp erteleme kararının kesinleşme tarihinin de belirlenmesi gerektiği, erteleme kararına ilişkin usulüne uygun tebliğin bulunmadığının anlaşılması halinde ise bu erteleme kararının kesinleşmemesi nedeniyle kovuşturma şartının bu sebeple gerçekleşmemiş olacağının gözetilmediği,
Kaldı ki, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği, kovuşturma şartı olan ısrar koşulunun sağlanmadığı dikkate alınarak kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına karar verilebileceği,
Ancak, UYAP ve adli sicilde yapılan incelemede sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan başka kayıtların da olduğu anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen eylemin sübut bulduğu kanaatine varılması halinde, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/45425 soruşturma sayılı 23/10/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanık müdafiine usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılıp bu erteleme kararının kesinleşme tarihinin tespit edilmesi, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ilişkin usulüne uygun tebliğin bulunmadığının anlaşılması halinde, bu erteleme kararının kesinleşmemesi nedeniyle kovuşturma şartının gerçekleşmediği ve kesinleşmeden tedbirin infazına başlanmasının hukukî sonuç doğurmayacağı gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin, sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 26/12/2022 tarihinde, oy birliği ile karar verildi.