YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/13639
KARAR NO : 2020/6259
KARAR TARİHİ : 02.11.2020
Mahkeme : ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet; Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarih, 2015/187 esas ve 2017/46 karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edenin sıfatı, başvurusunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu değerlendirilerek, anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddiasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188/3. maddesi gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanunun 191. maddesinde düzenlenen uyuşturucu madde kullanma suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında, hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesinin 8. fıkrasında yer alan “Bu Kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190’ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereği, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle; sanığın adli sicil kaydında, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/02/2015 tarihli eylemi nedeniyle hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 06/04/2015 tarihli 2015/3888 esas ve 2015/153 sayı ile verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının bulunduğunun anlaşılması karşısında; belirtilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ilişkin dosyanın getirtilip incelenmesi ve aslı veya onaylı örneğinin bu dosya içine konulması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmesine 02/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.