Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2019/8512 E. 2022/5976 K. 10.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8512
KARAR NO : 2022/5976
KARAR TARİHİ : 10.05.2022

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : KOZAN 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi – Numarası :18/11/2015 – 2015/599 esas ve 2015/757 karar
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2020/19067 esasında kayıtlı Kozan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/11/2015 gün, 2015/366 esas ve 2015/536 karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın birlikte incelenen Kozan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/366 esas 2015/536 karar sayılı dosyasına konu 21/12/2014 tarihinde işlediği uyuşturucu madde kullanma eylemi nedeniyle 08/01/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, bu kararın 26/01/2015 tarihinde sanığa tebliğ edildiği ve kararın 10/02/2015 tarihinde kesinleştiği, sanık 10/03/2015 tarihinde tekrar uyuşturucu madde kullanarak tedbir kararını ihlal ettiğinden 01/06/2015 tarihli iddianame ile hakkında kamu davası açıldığı, dava konusu 25/03/2015 tarihinde işlediği uyuşturucu madde kullanma eylemi nedeniyle ise TCK’nın 191/6. maddesi gereği doğrudan kamu davası açıldığı görülmekle; suç ve iddianame tarihleri dikkate alındığında; sanığın 25/03/2015 tarihli eylemini birlikte incelenen Kozan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/06/2015 tarihli iddianamesi düzenleninceye kadar gerçekleştirmiş olması nedeniyle, bu eylemin TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suçu oluşturup oluşturmadığının tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, her iki suça ilişkin davaların birleştirilmesi ve delillerin tartışılması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Sanık hakkında gerekçe kısmında uygulama maddeleri içinde TCK’nın 62/1. maddesinin uygulandığı yazılmasına rağmen, gerekçeli kararda “Sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, sanığın geçmişi gözetilerek sanık hakkında TCK 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,” ifadelerine yer verilerek hükmün esasını oluşturan gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
b) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün  BOZULMASINA, 10/05/2022 tarihinde  oy birliği ile karar verildi.