Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2019/8406 E. 2022/796 K. 24.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8406
KARAR NO : 2022/796
KARAR TARİHİ : 24.01.2022

Mahkeme : SAVAŞTEPE Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Beraat

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği 14/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ mazbatası incelendiğinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin yapılan tebligat usulsüz olduğundan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmediği için, henüz erteleme süresi başlamadığından kamu davasını açma koşullarının, oluşmadığı, şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2, 3. ve 4. fıkraları uyarınca, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmadığı,
2- Ayrıca sanık hakkında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infaz için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, ilk çağrı yazısının 30/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın kuruma başvuruda bulunmaması nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, açılan kamu davası üzerine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu görülmüş ise de;
6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanun’un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta “ısrar” ettiğinin kabul edilebilmesi için; “önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı” uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden; inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşullarının oluşmadığı,
Anlaşıldığından UYAP üzerinden yapılan incelemede de sanığın, Dairemizin 15/11/2021 tarih 2020/20060 esas, 2021/11760 karar sayılı bozma ilamına konu 25/04/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu, dava konusu suç tarihinden sonra, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının verilmesinden önce işlediği, 25/04/2015 tarihli suçun da 14/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kapsamında kaldığı dikkate alınarak; bu davanın, Savaştepe Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2015 tarih 2015/187 esas ve 2015/320 karar sayılı dava dosyası ile birleştirilerek, her iki dosyadaki delillerin birlikte tartışılıp değerlendirilmesinden sonra, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulünce kesinleşmemesi ve ısrar şartının oluşmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli usuli işlemlerin tamamlanması için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, her iki dosya birleştirilmeden yargılamaya devam edilmek suretiyle hatalı değerlendirme ve eksik araştırma sonucu sanığın beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.