YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7097
KARAR NO : 2022/8019
KARAR TARİHİ : 20.06.2022
Mahkeme : KOCAELİ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1)Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu madde ele geçirilemeyen, hiçbir aşamada suçu kabul etmeyen sanığın, atılı suçu işlediği konusunda diğer sanık …’ın soyut beyanı dışında her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı gerekçe ile mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
2)Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Sanık … hakkındaki (1) numaralı bozma nedenine göre, atılı suçun üç kişi ile birlikte işlenmediğinin anlaşılması karşısında; sanıklar … ve … hakkında TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
b)Suça konu 98 adet MDMA içeren tabletin, durumundan şüphelenilerek durdurulan ve sanık … tarafından kiralanan aracın, sağ ön tavan döşemesi altında ele geçirildiği de dikkate alındığında; sanık …’ın aşamalarda; “Yakalama anında aracın sağ ön yolcu koltuğunda oturan diğer sanık …’in, yakalanmadan önce buluştuğu …
isimli kişinin yer göstermesi ile bankın altından bir poşeti alarak, tavan döşemesine koyduğunu,” beyan etmesi; sanık …’in ise kolluk ifadesi dışında aşamalardaki diğer beyanlarında bu hususu kabul etmesi ve “Ele geçen hapları sanık … ile birlikte kullanmak için satın aldıklarını” belirtmesi karşısında, aracı kiralayan sanık …’ın beyanıyla, yanında yolcu olarak bulunan diğer sanık …’in suçunu; sanık …’in ise tevil yollu ikrarı ile kendi suçunu ortaya çıkardığı anlaşıldığı halde, sanıklar hakkında TCK’nın 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazete’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafileri ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
20/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.