YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6990
KARAR NO : 2022/177
KARAR TARİHİ : 11.01.2022
Mahkeme : ADANA 27. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın 24/11/2014 tarihli eylemi nedeni ile 09/02/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, kararın sanığa 24/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, verilen kararın 26/02/2015 tarihinde kaldırılmasına karar verilerek sanığın 06/01/2015 tarihli eylemi nedeni ile başlatılan soruşturma evrakı ile birleştirme kararı verildiği, 10/03/2015 tarihinde iki eylem bakımından kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, verilen kararın 20/03/2015 tarihinde kaldırılmasına karar verilerek sanığın 16/08/2014 tarihli eylemi nedeni ile başlatılan soruşturma evrakı ile birleştirme kararı verildiği, 23/03/2015 tarihinde üç eylem bakımından kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, verilen kararın 22/06/2015 tarihinde kaldırılmasına karar verilerek sanığın 04/05/2015 tarihli eylemi nedeni ile başlatılan soruşturma evrakı ile birleştirme kararı verilerek sanık hakkında 23/06/2015 tarihinde kamu davası açıldığı görülmekle;
1)Suç tarihleri 16/08/2014, 24/11/2014, 06/01/2015, 04/05/2015 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 04/05/2015 olarak yazılması,
2) Şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, şüphelinin bu karara itiraz … bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar şüpheli tarafından öğrenilmiş olsa bile, 23/03/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz … bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklere uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
3)Kabule göre de;
Sanık hakkında 07/12/2013 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 21/02/2014 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/10/2014 tarihli ve 2014/307 esas, 2014/232 sayılı kararıyla TCK’nın 191/1 maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 18/11/2014 tarihinde kesinleştiği,
Daha sonra, sanık hakkında, temyize konu olan 16/08/2014, 24/11/2014, 06/01/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazı aşamasında, sanığın 04/05/2015 tarihinde suç işlemesi üzerine kamu davasının ertelenmesi kararının kaldırıldığı ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK’nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın TCK’nın 191/1, 43/2-1. ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına verildiği görülmekle,
Bu kapsamda yargılama konusu olan 24/11/2014 tarihli suçun, daha önce Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 6545 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan 16/10/2014 tarih ve 2014/307 esas, 2014/232 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olup olmadığı tespit edilerek TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca kovuşturma şartı bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra, önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiğinin tespit edilmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılmasına yasal engel bulunacağından;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olan önceki davanın akıbeti araştırılarak hükmün açıklanıp açıklanmadığının tespit edilmesi, henüz hüküm açıklanmamışsa birleştirme talepli ihbarda bulunarak davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra bu suça ilişkin davanın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olan önceki dava ile birleştirilmesine karar verilmesi; açıklanması geri bırakılan hüküm daha önce başka bir nedenle açıklanmışsa artık birleştirme imkanı kalmadığından, 6545 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olan bu suç bakımından TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verilmesi,
16/08/2014, 06/01/2015 ve 04/05/2015 tarihli suçlar bakımından ise; UYAP’tan yapılan araştırmada sanığın bu suçları daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerinin infazı sırasında işlemediği anlaşılmakla, iddianame tanzim tarihi 6545 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28/06/2014 tarihinden sonra olduğu için bu suçlar nedeniyle 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik TCK’nın 191. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine kararı ile birlikte denetimli serbestlik tedbiri kararı ve gerektiğinde tedavi kararı da verilerek, infazına başlanması, şüphelinin erteleme süresi zarfında; aynı Kanunun 191. maddesinin 4. fıkrasında belirtildiği şekilde;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
Hallerinde, hakkında kamu davası açılması gerekirken, TCK’nın 191. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkralarında belirtilen şartların gerekleri yerine getirilmeden, bir başka deyişle kamu davasını açma koşulları oluşmadan kamu davası açılmış olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve 6545 sayılı Yasanın 68. maddesiyle değişik TCK’nın 191. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 11/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.